<div>TAŞINMAZ SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİNDE ZAMANAŞIMI SÜRESİ NEDİR?</div> <div> Bir taşınmazın, satıcı tarafından belirlenen bir bedel karşılığında ve tarafların belirlediği şartlar doğrultusunda ileri bir tarihte tapu memuru önünde resmi bir şekilde satılmasının taahhüt edildiği sözleşme türüne taşınmaz satış vaadi sözleşmesi denmektedir. Bu hususta ; satış vaat eden tarafın yükümlülüğü, taşınmazın devrini sağlamaktır. Taşınmazı alacak olan kişinin yükümlülüğü ise; satış vaadi sözleşmesinde taşınmaz için belirlenen borcu, devir sırasında ödemektir. Bu hususta, sözleşmedeki vaad alacaklısının taşınmaz bedelini ödemesi, vaad eden tarafın ise sözleşme konusu taşınmazın mülkiyetini devretmesi halinde aslında sözleşme yerine getirilmiş olmaktadır. Yani, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi de bir satış değildir, vaad edilen tarihte kararlaştırılan bedelin ödenmesiyle taraflar arasındaki satış vaadini ortaya koyan bir sözleşmedir. Söz konusu bu taşınmaz satış vaadi sözleşmesi, her iki tarafa da borç yükleyen bir sözleşme olduğu için her iki tarafın da tapu devir işleminde hazır bulunması gerekmektedir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin noter huzurunda resmi senet şeklinde düzenlenmesi gerekmektedir. Resmi senet ise kanunda belirtilen şekle uygun olarak bir memur tarafından hazırlanarak taraflar huzurunda imzalanan, resmi memurca mühür ve imza ile onaylanarak düzenlenmektedir. Resmi senedi hazırlama yetkisine sahip olan bu kişiler tapu müdürlüklerinde müdür veya tapu sicil görevlileridir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde zamanaşımı süresi ile ilgili olarak satış vaadinden doğan borcun on yıllık genel zamanaşımı süresi içerisinde talep edilmesi gerekmektedir.</div> <div>Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yalnızca sözleşmenin tarafı olan şahıslar arasında anlam ifade etmektedir. Sözleşmenin tarafı olmayan üçüncü kişilere karşı bu hak ileri sürülemeyecektir. Hakkın üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi için tapuya şerh verilmesi gerekmektedir. Aksi halde, aynı taşınmaz yine bu sözleşme ile üçüncü taraflarla da hazırlanabilir ve başkalarına satışı yapılabilecektir. Tapuya şerh edildiği takdirde ise taşınmazın üçüncü kişiye satılması durumunda, söz konusu taşınmazın devrini üçüncü kişiden talep edebilme imkanına sahip olmaktasınızdır. Şerhin süresi ile ilgili olarak , şerhten itibaren beş yıl içinde satış yapılmaz veya irtifak hakkı tesis ve tapuya tescil edilmezse iş bu şerhin tapu sicil müdürü veya tapu sicil görevlileri tarafından re’sen terkin olunacağına ilişkin Tapu Kanunu’nda yer alan hükmünden de anlaşılacağı üzere söz konusu bu süre içerisinde taşınmaz tapuda devredilmediği takdirde şerhin etkisi ortadan kalkmaktadır. Belirtmek gerekir ki taşınmaz satış vaadi sözleşmesi noterde düzenlediği takdirde tapu kütüğüne şerh edilmese bile yine geçerli olmaktadır. Söz konusu şerh düşülmesinin amacı taraflar arasında var olan durumdan üçüncü kişilerin de haberdar olmasını sağlamaktır.</div> <div> Av. Gülsen TUTOĞLU</div> <div>avukatgulsentutoglu@gmail.com</div>