<div>Sistem Krizi, Beka Sorunu Ve İttifaklar</div> <div>Seçime sayılı günler kaldı. 15 Temmuz sonrası 2017 Anayasa değişikliği ile milletimiz adeta bir çuvala sokularak Amerika'daki gibi ya Cumhuriyetçi ya da Demokratçı olmak zorunda bırakıldı. Ülkemizde de uygulanmaya çalışılan sistemle ya Cumhur ya da Millet tarafı olmaya mahkûm edildi.</div> <div>Elbette her iki ittifakın da artı ve eksi yönleri sayılabilir. Millet İttifakı’nın belirgin yönü, herkesin ve her kesimin temsilinin sağlanmasıdır. Türkiye'nin mozaiğini oluşturan sağcısı, solcusu, liberali, mütedeyyini, seküleri, ortak değerlerde ve asgari müştereklerde buluşuyor. Bu tabloyla doğal olarak, ülkede bir yönetim krizinin ve iç çatışma ortamının önüne geçilmiş oluyor.</div> <div>Bu oluşum, bütün kesimlerin TBMM çatısı altında temsili anlamına gelir. Burada çoğulculuk ve temsilde adalet olgusunun "altılı masa" ile gerçekleştiğini görüyoruz.</div> <div>Tabii yönetimde esas olan, çoğulculuktur. Bütün katmanların sürece dâhil olması, temsil edilmesidir. Kadim değerlerimizden istişare de bu anlamda fiiliyata geçmiş olmaktadır. Tek ses, tek adamlık değil, aksine çok sesliliğe fırsat verilmiş oluyor.</div> <div>Millet ittifakı oluşumu, Cumhuriyet’in kuruluşundan beri gerçekleşemeyen çoğulculuk ilkesinin bir adımını hayata geçirmiş olacaktır.</div> <div>YAPISAL SORUN ve YÖNETİM KRİZİ</div> <div>Ülkemizde halen bir yönetim krizi var. Bu durum Sayın Cumhurbaşkanı’nın şahsıyla ilgili olmaktan ziyade, yapısal bir sorundan kaynaklanıyor.</div> <div>Bugün -dostlarımız alınıyor- tek adam tabirini kullanmak istemiyorum, tek merkezli yönetim sisteminin hızlı karar almak, hızlı pozisyonlar oluşturmak ve kargaşayı engelleme vaadiyle geldiği bilinen bir gerçek. Ne var ki bu vaatlerle gelen sistem, beklentinin aksine hiç kimsenin karar alamadığı bir yapıya dönüştü. Devlet -bir anlamda- pasifize edildi. İyi analiz edilmeden, düşünülmeden, hızlı alınan yanlış kararlar da işin cabası.</div> <div>Millet İttifakı, yanlış yürütülen dış politika, ekonomik yıkım, sosyal facialar ve siyasal krizler nedeniyle ve yönetilemeyen devlet organlarının tekrar aktifleşerek ülkeyi yönetme vaadiyle ortaya çıktı.</div> <div>Monarşik düzende kaos çıkar. Tipik bir örnek olarak pandemi döneminde yaşadıklarımızla bütün ülkenin bir adamın alacağı doğru ve yanlış kararlara bağlı olması gibi. Hatta İstanbul'daki bir hastane yangınına müdahalenin Sayın Cumhurbaşkanı'nın talimatıyla gerçekleştiği söylendi. Ya o talimat vermeseydi, o anda kendisine ulaşılamasaydı?</div> <div>Son olarak da 6 Şubat depreminde de aynı durumu yaşadık. Ülke tek elden yönetildiği için deprem alanlarına geç müdahale edildi. İlgili bakanların açıklama yapması bile krize neden oldu. Enkaz altında kurtarılabileceklerin durumu bir yana.</div> <div>Bir başka sorun da Cumhur İttifakı, devleti yönetmek yerine kendi partilerinin varlığını devletin varlığına eşitlediler. Beka sorunu dedikleri şey, liderlerinin ve partilerinin bekasından ibaretti. Bekanın elden gitmesi, partilerinin ve koltuklarının sonunun gelmesi korkusuydu.</div> <div> MİLLET İTTİFAKI VE ZORUNLU KOALİSYON</div> <div>Millet İttifakı’nın, tecrübeli devlet adamlarından oluşan liderlerinin iki yıldır kesintisiz aynı masa etrafında toplanması büyük bir başarıdır. Ülkenin geleceği için ortak amaçta buluşmadır. Ortak amaç ise hukukun egemenliği, hak, özgürlük, kurumların etkinliği ve kamuda geniş kitlelerin temsilini amaçlamaktadır.</div> <div>Yeni dönemle tek kişilikten çoklu yönetime geçilecektir. Bakanlar eskisi gibi inisiyatif alabilecekler, bir anlamda müdürlükten bakanlığa terfi edeceklerdir.</div> <div>Millet İttifakı, öğrenci bursları, emeklilik maaşının artması, EYT ve ÖTV gibi hususlarda, iktidara gelmeden icraata başlayarak ülke yönetimine katkı sağladı.</div> <div>Bugün öyle veya böyle şartlar, imkânlar, süreç, devir, dünya her şey değişiyor. Bugün ne CHP eski CHP ne de AK Parti eski AK Parti’dir.</div> <div>Millet İttifakı adayının ısrarla adalet ve insan hakları vurgusu, kamuoyunun desteğini sağlıyor. Günümüzde herhangi bir konuda fikir beyan ederken "Silivri soğuktur" cümlesi sıkça hatırlanıyorsa, özgürlük sorununun had safhada olduğunun en bariz göstergesidir.</div> <div>Altılı masa, özgürlük ve adaleti teminat altına almayı taahhüt etmesi açısından çok değerlidir. Masadaki renklilik de aslında bir zenginlik ve bereket vesilesi olacaktır.</div> <div>Özetle, ittifaklar birer koalisyondur. Eskiden koalisyonlar sandıktan çıkan neticeye göre yapılırdı, şimdi ise seçimden önce yapmak zorundasınız.</div> <div>Doç. Dr. Necmettin Çalışkan 6.4.23</div>