Seven İnsan Vazgeçer mi?

Metin MERCİMEK

BANA NASIL VAZ GEÇ DERSİN, GÖNÜL SENDEN VAZGEÇER Mİ?

GÜNEŞSİZ BİR GÖK ALTINDA KIŞ GEÇER Mİ, YAZ GEÇER Mİ?      

OKUDUĞUM DUA SENSİN, KALP AĞRIMA DEVA SENSİN

KOKLADIĞIM HAVA SENSİN, GÖNÜL SENDEN VAZGEÇER Mİ?

Güfte: Fikri AKURGAL

Beste: Prof. Dr. Alâeddin YAVAŞCA

Makam: Rast

                           
Seven insan ile ilgili olarak o kadar çok şey konuşulmuş ve çok görüş ortaya atılmıştır. Geçmişte hikâyeleri ile tanınan “Leyla ile Mecnun” ve “Kerem ile Aslı” gibi derin aşkların, her zaman ‘Sevgi’nin konusu olmuştur. “Seven İnsan Vazgeçer mi?” konusunda da kalemler elden hiç düşmemiş, aynı zamanda şair, yazar ve mu****inasların da vazgeçilmez ilham kaynağı olmuştur. Bu konuda çoğunlukta olanlar, seven insanın vazgeçilmez bir kural olduğuna, azınlıkta olanlar ise seven insanın vazgeçer olabileceğini savunmuşlardır. Ancak nadiren, sadece vatan için, sağlık için, aile için ve kutsal değerler için, vazgeçilmenin söz konusu olduğunu ileri sürmüşlerdir.

“Seven İnsan Vazgeçer mi?” görüşüne katılan bazı uzmanlar ise, görüşlerini şu şekilde dile getirmekteler:

“Vazgeçilmek, yaşamımızın hemen hemen her alanında cesaretle atılan bir adımdır. Birbirini seven iki kişi, ne derecede birlikte olmaktan mutlu olabilirler. Hatta hiç ayrılmayacak kadar kendilerini hissedebilirler. Ancak eskimeye başlayan birliktelik zamanla azalınca, aralarındaki muhabbette zedelenmeye başlar. Tabi bunu kabullenmek de çok zor.”

Prof. Dr. Alaeddin Yavaşça’nın eline, Şair Fikri Akurgal’ın kaleme aldığı “Bana Nasıl Vazgeç Dersin, Gönül Senden Vazgeçer mi?” şiiri geçer. Şiir doğrudan doğruya “Seven İnsan Vazgeçer mi?” görüşünü ortaya koyduğu için, Yavaşca’nın ilgisini çok çeker. Seven insanın nelerden vazgeçip geçemeyeceği konusu onu çok düşündürür ve bunu kendine ilham olarak alır. Bu arada içinde coşan nağmeler, bir taraftan tek tek  dökülmeye, bir taraftan da şiirle bütünleşmeye başlar. Özellikle Rast makamının hisli vurguları öylesine güzel bir akış sağlar ki, doyulmaz nağmelerin coşkusunda eşsiz bir eser meydana gelir.

Fikri Akurgal tarafından kaleme alınan “Bana Nasıl Vazgeç Dersin, Gönül Senden Vazgeçer mi?” şiirini, Hocamız 2 Aralık 1968 yılında İstanbul Şişli’de Rast makamında ve Curcuna usulünde besteler.

Alâeddin Yavaşça’nın bu Rast makamının güzelliğinde bestelemiş olduğu şarkı, bir zamanlar “Rast Şahaserleri” listesine alınmış ve çok sevilen bir eser olmuştur. Ayrıca bu şarkı Rast makamı fasıllarında önde gelen eserlerden biri olarak, gerek solo, gerek koro halinde icra edilmiştir.

İşte, vazgeçilmesi çok zor olan aşk ve sevgiyi kaleme alan Şair Fikri Akurgal’ı ve bu şiiri ustaca Rast makamında besteleyen Prof. Dr. Alâeddin Yavaşça’yı rahmetle anıyor ve onun bir başka muhteşem eserlerinin bir başka güzelliğinde yeniden buluşalım diyorum.