Ramazan Düşünceleri: “Ramazanda İnsana Saygı”

Metin MERCİMEK

 

“Nasıl ki Ramazan günleri yardımseverlik, sabır, hoşgörü, paylaşım, dostluk ve sevgi gibi etkenlere sahipse, saygı duygusu da Ramazanın vazgeçilmez değerleri içinde yer almaktadır. Özellikle saygı, insanı insan olarak görmede en etkili bir kavramdır. Bu konuda Üstad Doğan Cüceloğlu bakınız neler söylemiş. ‘Saygı, hümanist insanın en belirgin özelliğidir. Daha doğrusu insanı sevmenin adıdır’ anlamlı sözünden yola çıkarak insan sevgisini en güzel aşılayan duygunun saygı olduğunu anlıyoruz. İşte Ramazanın en önemli özelliklerinden biri de insana saygı olduğunu anlıyor ve Kilis Vakfı Yönetim Kurulu Üyeleri olarak 11 ayın sultanı ve bereketi simgeleyen Ramazan ayına hoş geldin diyoruz.”

 

Abdülkadir ÇOPUR

İstanbul Kilis Vakfı Başkan Yardımcısı
                                                                   
Saygı, ilişki içinde olan bireylerin, birbirlerinin ilgi ve tutumlarının farkında oldukları, yapıcı bir davranış tarzını benimsedikleri olumlu bir duygudur. Saygı, sadece kişiler arası ilişkilerle sınırlı olmayıp; gruplar, müesseseler, hatta ülkeler arasında da kullanılan bir terimdir.


Ayrıca saygı, yaşamın ve insan olmanın bir gururudur. Hem de iki insan arasındaki empatiyi işaret ettiği gibi, bir aile içi yaşamını ve bir toplum yaşamını da önemli ölçülerde belirler. Onun içindir ki, saygı bir kültürdür.

 

İnsana saygı, İslam aleminde olduğu gibi, Batı dünyası düşünürlerinin de önde gelen konularından biri olmuştur. Bu konuda Büyük Alman Düşünürü Kant, Ahlak’la ilgili eserlerinde, “İnsana saygı” düşüncesi üzerinde titizlikle durmuş ve bu duygunun ahlak kavramı içinde yer aldığını ortaya koymuştur. Hatta bu konuda bazı düşünürlerin tepkisine yol açan örneklerde vermiştir. Örneklerden biri de şudur: “Kendini sevdiğin kadar komşunu da sevmelisin” diyerek saygının önemini vurgulamıştır.


Unutmamamız gerekir ki, saygının en belirgin, en sevilen yönü “Farklılıklara tahammül etmek” olduğudur. Yeryüzünde yaşayan insanların parmak izinden tutturun gözlerin retinasına kadar milyonlarca insan birbirlerinden farklıdır. Bu farklılıkları birbirine yaklaştıran bağ ise, insana saygıdır, kardeşliktir. Saygının ve kardeşliğin tesis edilmesi halinde, birçok sorunlarda ortadan kalkmış olacaktır.


Bu nedenle insanı, insan olduğu için sevmek ve saygılı olmak bir erdemliktir. Hangi dilden, hangi milletten, hangi renkten, hangi coğrafyadan, hangi düşünceden ve hangi anlayıştan olursa olsun, özellikle insan olduğunun algılanması gerekir. Böylece her insan, saygıyı hak eden bir varlık olarak ortaya çıkar.


Yüce Yaradan her kulu değerli ve kıymetli olarak yaratmıştır. Bizler her kula gerekli saygıyı gösterirsek, Yaradan’a da gerekli saygıyı göstermiş oluruz. Tıpkı Büyük Düşünür Kant’ın “Kendini sevdiğin kadar komşunu da sevmelisin” düşüncesinde olduğu gibi.

 

İşte bitmez tükenmez güzellikleri yanında, insanı insan olarak gören ve insana saygı yöntemini ön plana alan Ramazan ayına Vakfımız Yönetim Kurulu olarak huzur duyuyor ve Ramazan Düşünceleri’nin bir başka konumunda yeniden buluşalım diyoruz.