Ramazan Düşünceleri: “Ramazan Ayının Tatlı Telaşı”

Metin MERCİMEK

“30 gün boyunca ayrıcalığını ve kutsallığını yaşayacağımız Ramazan ayına girmiş bulunmaktayız. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Ramazan ayının tatlı telaşları, coşku ve sevinç içinde başladı. Bu sevinçli ve anlamlı günler, çeşitli yemek ve tatlıların yapılmasına neden oldu. Özellikle Kilis’te bir gelenek haline gelmiş olan gerebiç, peksimet ve iplere saplı olan ‘Kilis Kahkesi’ özlem duyduğumuz bir sahur kahvaltısıdır.” İşte Ramazan ayının bu tatlı telaşına, Kilis Vakfı Yönetim Kurulu Üyeleri olarak hoş geldin diyoruz.”

Ali ALCELLAT

İstanbul Kilis Vakfı Başkan Yardımcısı

Nasıl ki bir etkinlik oluştururken veya dini bayramlarımız yaklaşırken telaşlı bir şekilde hazırlıklar yaparsak, Ramazan ayının başlamasıyla da birçok ihtiyaçlarımızı karşılar ve zevkli hazırlıklar yaparız. Ramazan boyunca iftar ve sahur vakti göz önünde tutularak, bu vakitlerde hangi yemeklerin daha lezzetli ve daha hafif olduğu düşünülerek kendine özgü yemek çeşitlerini yapmaya çalışırız. Sahur vaktinin de ayrı bir konuma sahip olması nedeniyle, neler yapılması gerektiği hususunda, her zamankinden farklı bir kahvaltı listesi hazırlarız. 

Aslında bir taraftan Ramazan ayını karşılarken, diğer taraftan da Ramazan tatlı ve yiyeceklerine karşı bir özlem duyduğumuzu da unutmamamız gerekir. Örneğin, Kilis’te bir gelenek haline gelmiş olan gerebiç, peksimet ve iplere saplı olarak satılan ‘Kilis Kahkesi’, tamamen özlem duyduğumuz bir sahur kahvaltısıdır.

Ramazan ayının yaşamımız üzerindeki etkisi, sadece evlerde yapılan hazırlıklarla kalmamakta. Fırınlarda, pastanelerde Ramazan’a özgü pide ve pastalar yapılmaktadır. Tüm bu hazırlıkların yanı sıra, çevremizde bulunan cami minarelerine ‘mahya’ denilen “Hoş Geldin Ya Şehri-i Ramazan”, “Ramazan Sabır Ayıdır”, “Oruç Huzur Demektir” gibi aydınlatmalı yazılar asılır. Ayrıca radyo ve televizyonlar özel Ramazan programları yayınlarlar. Bilhassa iftar vakti yaklaşırken, musiki fasıllarının yer alması ve Ramazan dini sohbetlerin yapılması hepimize ayrı bir huzur vermektedir.

Diğer taraftan, bilinmesi ve çözülmesi bir manevi sır olan iftar sofrasının bereketi, yine bizlere doyulmaz bir mutluluk sağlamakta. Bu bereketli sofranın görünümünü dualarımızla tamamlarken, Rast makamında okunan akşam ezanının nağmeleriyle iftarımızı açmış oluruz. Tam iftar sofrasındayken, radyo ve televizyonlarda bu kez Tasavvuf Musikisi’nin hem sözleri hem de nağmeleri ruhumuzu okşamaya başlar. Böylece Ramazanın kutsallığı ve güzelliği başlamış olur.

Ramazan coşkusu sadece iftar vaktinde değil, sahur vaktinde de kendini gösterir. Çünkü sahurun da kendine özgü manevi değerleri vardır. Özellikle sabah ezanının Saba makamında icra edilmesi ile uykunun aniden yok olması ve oruçlu olacağımız o güne güçlü ve huzurlu başlamamızı sağlar.

Görüldüğü üzere, yaşamımıza bir anlam kazandıran ve bizlere zevkli bir hazırlık yaratan on bir ayın sultanı Ramazan ayına Kilis Vakfı Yönetim Kurulu Üyeleri olarak bir kez daha hoş geldin diyor ve “Ramazan Düşünceleri”nin bir başka güzelliğinde yeniden buluşmayı diliyorum.