Prof. Dr. Necmettin Erbakan’a Göre Müslüman Hanım Şahsiyetin Özellikleri

Prof. Dr. Necmettin Erbakan’a Göre Müslüman Hanım Şahsiyetin Özellikleri

Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca’mız, hanımı merhume Hatice Nermin Erbakan Hanımefendi’nin vefatı sonrası kendisiyle yapılan bir röportajda, Müslüman bir hanım şahsiyette bulunması gereken özellikleri saymış ve bu özelliklerin kendisinde bir araya geldiği bir hanım şahsiyetin Allah dostu bir hanım olduğunu söylemiştir.

Müslüman hanım şahsiyetin dört ayırt edici özelliği:

“Önce bir defa benim inancıma göre şuurlu Müslüman bir hanımefendi dört özelliği ile ölçülür. Birincisi temizliktir. Çünkü temizlik, Müslümanlığın ayrılmaz bir parçasıdır. İkinci özellik güzel ahlâktır. Çünkü bu da Müslümanlığın ayrılmaz bir parçasıdır. Üçüncü özellik ise Müslüman bir hanımefendinin ibadetlerini titizlikle yerine getirmesidir. Dördüncüsü ise tüm bunlarla birlikte cihat etmesidir.”

Erbakan Hoca’mız bu özellikler dışında hanımı Nermin Erbakan Hanımefendi’nin örnekliğinde Müslüman bir hanım şahsiyette şu özelliklerin bulunması gerektiğini de belirtmiştir:

Üstün bir sabır:

“Düşünün cep telefonu daha yeni, 30-40 sene önce böyle bir şey yok. Biz bazen eve günlerce hiç uğrayamazdık. Geldiğimizde ise gecenin üçünde dördünde gelirdik. Çoğu zaman yoğunluktan dolayı bir telefon açmaya bile imkân bulamamışızdır. Siz kendinizi onun yerine koyun. Günlerce bir haber almadan bekliyorsunuz. Her türlü ihtimal var. Arabayla geleceksiniz kaza olabilir. Her şey olabilir. Gece yarısı üçe kadar haber bile alamıyorsunuz. Ve böylece yıllarca buna sabrediyorsunuz. İşte bu durumu ibadet saydığı için, bunun mükâfatını Allah’ın kendisine ahirette vereceğine inandığı için bütün bunların hepsini büyük bir sabırla karşılamıştır. Asla şikâyetçi olmamıştır. Tam tersine bütün bunların yani böyle bir hayatın kendisine nasip olmasından dolayı Rabbine şükretmiştir.

Örnek bir Fedakârlık:

Bizim davamız bakımından karşılaştığımız güçlükler ortadadır. Bu güçlüklerle ne zaman karşılaşsak sonunda yük benim üzerimden onun üzerine intikal etmiştir. İşin sonunda en son yükü taşıyan hep o olmuştur. Ancak bu yükü taşırken hiçbir zaman bunu hissettirmemiştir. Daima metin olmuştur. Hep tüm bunların karşılığında ahirette alacağı mükâfatı düşünmüştür. Bu durumun Cenab-ı Hakk’ın kendisine bir lütfu olduğunu düşünmüş ve yaşadığı tüm hadiselerden manevi bir haz almıştır.

İşte tüm bu özelliklerinden dolayı ben onun (Nermin Erbakan’ın) bir evliya yani Allah dostu olduğuna inanıyorum. Ve bunu da şu ayetle açıklamak istiyorum.

Rabbimiz Tevbe suresi 71. ayette buyuruyor ki: “Mümin erkekler ve mümin kadınlar da birbirlerinin velileridirler (dostları ve destekleyicileri). (Herkese ve birbirlerine her konuda) İyiliği emreder, kötülükten nehyedip çevirirler, namazı dosdoğru yerine getirirler, zekâtı verirler ve (her konuda) Allah’a ve Resulüne itaat ederler. İşte Allah’ın kendilerine rahmet edeceği bunlardır. Şüphesiz Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.”

Cihada destek olmak:

Eşim Hatice Nermin Erbakan bu ayette bildirildiği gibi “mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirilerinin destekleyicisidir” emri gereği cihat yolunda çalışanların hepsini teşvik etmiştir, koruyuculuk yapmıştır, desteklemiştir yani onlara velilik yapmıştır. Bütün muhatap olduğu insanları şuurlandırmaya çalışmış ve onların doğru yolu bulmaları için velilik yapmıştır.

İyiliği emretme ve kötülükten men etme vazifesi:

“Onlar iyiliği emreder kötülükten de menederler” emri gereği eşim Nermin Hanım bütün hayatı boyunca bu emre uymuştur. Herkese şunu tavsiye etmiştir; eğer bu yapacağınız iş Allah’ın emrine uyuyorsa buna yapın, fakat bu işte ufak bir şüphe bile varsa sakın yapmayın diyerek gerçekten herkese iyiliği emretmiş kötülükten de men etmiştir.

Namaz konusunda ciddiyet:

Ayette bildirilen “namazı dosdoğru kılarlar” emri gereği eşim namazları hususunda son derece titiz olmuştur. Düşünebiliyor musunuz ömrü boyunca aman sabah namazını kaçırırım diye birçok geceleri uyumamıştır. Bunlar konuşması kolay yapması zor işlerdir. Çünkü Cenabı-ı Hakk’ın dostu evliyası olmak öyle kolay bir şey değildir. Önce bir defa şunu söyleyeyim bu dosdoğru namazı kılmak için alınacak olan abdestte ondan daha titizini bulamazsınız. Abdestini hepimizi hayrette bırakacak şekilde büyük bir titizlikle almıştır. Bu özelliği ile temizliğe en güzel şekilde riayet etmiştir.

Helal gıda titizliği:

Düşünebiliyor musunuz temizliğe sadece abdest hususunda değil yedikleri hususunda da çok dikkat etmiştir. Ekmek mayalarında karşılılık olabilir diye bütün hayatı boyunca ekmeği kendisi yaptırarak yaşamıştır. Biz Avrupa seyahatlerine gittiğimizde yiyeceklerini, hatta peynir ve ekmeğini bile kendisi götürmüştür. Yiyeceği eti güvendiği insanlara besmeleyle kestirmiş her yerden et almamıştır. İşte baktığınız zaman bunlar dışarıdan görünmez. Ama son derece büyük bir gayret ve büyük bir hassasiyettir. Çünkü hem bu toplumun içinde olacaksınız hem de bu toplumun şüpheli şeylerinden kendinizi korumak için elinizden geleni yapacaksınız.

İnfak ve cömertlik:

Ayette bildirilen “zekâtı verirler” emri gereği aylarca önceden kuruşu kuruşuna büyük bir titizlikle zekâtını hesaplar. Fazlasını da üzerine koyar. Sonra en muhtaç insanları araştırır ve yaptığı listelere infakını ulaştırırdı. Çocuklarımın hepsi bilirler bu listeleri de ellerindedir.

Her konuda Allah ve Resûlüne itaat:

Ayetteki itaat emri gereği, biz şahidiz ki, eşim Hatice Nermin Erbakan her konuda hep Allah’a ve Resûlüne itaat etmeye çalışmıştır.

İşte tüm bunlardan dolayı ben inanıyorum ki, eşim Hatice Nermin Erbakan bir Allah dostuydu…”

Rahmet ve özlemle…

Abdülaziz Kıranşal