Türkiye'nin gündeminde her gün farklı konular yer alıyor. Yıllar,aylar geçti ve Suriyeli mülteciler Kilis'e ve Türkiye'ye iltica edeli tam 13 yıl oldu. İlk geldikleri sıralarda çok perişan durumda,aç biilaç durumdaydılar. Kalacak bir evleri olmadığından camilerde ve parklarda, çadırlarda bir müddet perişan bir vaziyette hayatlarını sürdürdüler. Kilisliler büyük bir hamiyetperverlik örneği sergilediler ve yardım ellerini uzattılar. Şimdi ise Suriyeli mülteciler büyük bir nüfusa sahip.Ticarette,ziraatte,sanayide söz sahibi olarak Kilis'e iyice yerleşmiş durumdalar. Artık bir çok mahallede çoğunluk onlara ait.Bir çok parkta da sadece onlar göze çarpıyor. Türkiye'nin hiçbir vilayetinde olmayan bir nüfus orantısızlığı ayan beyan ortada. Eğitimde ve kültürde büyük sorunlar yaşanıyor. Artık Kilis'in caddeleri ve sokakları aşırı artan nüfusu ve kalabalığı taşıyamaz duruma geldi.. Trafikte büyük bir keşmekeş yaşanıyor. İktidar gününden beri bu konuya yeteri kadar önem vermedi. Kilis'in yarısının Suriyelilerden oluşmasının getireceği sıkıntılar memleketin duyarlı insanları tarafından her zeminde dile getirildi. Ancak Ankara bu sese her nedense hep kulak tıkadı. Dün İslambey Parkında guruplar halinde dolaşan 17-18 yaşında gençleri görünce çocuklarımız ve torunlarımız adına endişe duydum. Aynı şekilde geceleri guruplar halinde gezen çok sayıda genç göze çarpıyor. İktidar isterse çözüm bulabilir.Sadece suç işleyenleri memleketlerine göndermek bize göre bir çözüm değildir. alyatif çözümler yerine köklü ve kalıcı tedbirler alınmasını bekliyoruz. Memleket sahipleri bu konuyu daima sıcak bir gündem olarak Cumhurbaşkanına iletmenin yollarını aramalılar diye düşünüyorum. Cahit Faruk İslamoğlu <div></div>