<div>Mescid-i Aksa ve etrafı Allah tarafından mübarek bir yer kabul edilmiştir,</div> <div>Kur'an'daki İsra suresinin 1 ayeti Bunu ifade etmektedir, Buralarda Hz. Musa Hazreti Davut ve Hz Süleyman gibi birçok peygamber yaşamış buralarda peygamberlerin ayak izleri ve ibretlerle dolu hayat hatıraları vardır.</div> <div>Kudüs'ün de içinde bulunduğu Filistin bölgesi Ebu Ubeyde Bin cerrah zamanında fethedilmiş olup kudüslüler Kudüs'ü hemen halife Hazreti Ömer'e teslim etmişlerdir Patrik Sophronis de Kudüs'ün anahtarını Hazreti Ömer'e teslim etti Hz. Ömer Müslüman olmayanlara da din ve düşünce hürriyeti tanıdı güven içerisinde yaşayacaklarına dair yazılı bir Eman verdi, Böylece İslam'daki inanç hürriyetini bizzat uygulamaya koydu.</div> <div> Kudüs zaman zaman Yahudiler ve Hristiyanlar tarafından işgal edilmişse de bu işgaller kısa sürmüştür. Miladi 638 yılından 1099 yılına kadar 461 yıllık süre içerisinde Kudüs'te Elmakdisi gibi büyük İlim ve fikir adamları yetişmiştir Miladi 1187 yılında Selahaddin Eyyubi Kudüs'ü kuşattığında Mescid-İ Aksa'ya beslediği sevgi ve saygısı sebebiyle bu mübarek beldeyi savaş felaketinden ve kan dökülmesinden korumak için haçlıları teslim olmayan davet etmiş, Hz. Ömer gibi Barış yoluyla şehri teslim almıştır.</div> <div>Kudüs Yahudilerin değil Hz. Adem'den bu yana gelen tevhidin yani Allah'ın varlığı ve Birliği inancının temsilcileri olan peygamberlerin değerli bir mirasıdır bu miras nesilden nesle Salih kullara devredilmiştir.</div> <div>Bu ilahi bir emanettir cenab-ı hak bu kutsal toprakların Salih kulların yönetiminde kalmasına ve peygamberlerin mirasçıları olan Müslümanların elinde kalmasını istemiştir.</div> <div>Hz Musa ve ondan sonra gelen Hazreti Davut ve Hazreti Süleyman bu topraklarda Kudüs ve çevresinde Allah'ın hükümlerini uyguladılar ve şirk inancının izlerini ve kalıntılarını sildiler.</div> <div>Kafirlerin ve müşriklerin bu topraklarda velayet hakları yoktur.</div> <div>Hz. Musa zamanında Yahudiler yani Beni İsrail Bu Topraklara sahip çıkmayıp Kur'an'ın beyanına göre Ey Musa git sen ve Rabbim orada savaşın demişlerdi. Peygamberimizin Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya sahip çıkması için İsra ve Miraç hadisesini yaşadığında cenab-ı hak sevgili Habibi Peygamberimizi büyük melek Cebrail Aleyhisselam eşliğinde Kudüs'teki mescid-i aksa'ya getirmiştir.</div> <div>Peygamberimiz Mescid-İ Aksa'ya geldiğinde bakıyor ki 124.000 kadar peygamberler hepsi orada. Diyorlar ki: Ya Muhammed sen hiçbir peygambere nasip olmayan miracını yaşayacaksın bize burada iki rekatlık bir kükür namazı kıldır bize imamlık yap demişler. Peygamberimiz de onlara imamlık yapmıştır.</div> <div>Peygamberimiz ve peygamberler Kudüs'e ve Mescid-i Aksa'ya nasıl sahip çıkmışlarsa bugünün Müslümanları da sahip çıkmaları gerekmektedir. Peygamberimiz ve Ashabı 14 yıl Mescid-i Aksa'ya yönelerek namaz kılmışlar, daha sonra Kabe'ye yönelerek namazlarını eda etmişlerdir. Ancak bugün Kudüs ve Mescid-i Aksa mahzundur, üzüntülüdür. Çünkü Yahudilerin postalları ve tahakkümü altındadır. Özgürlüğüne kavuşmayı bekliyor, Müslümanların kendisine sahip çıkmasını bekliyor…</div>