Muğla seyahatimiz esnasında farklı geleneklere de şahit olduk.Vefat eden kişinin ruhuna ithafen vefatının akabinde merkezde cadde üzerinde kurulan çadırlarda lokma tatlısı yapılıp dağıtıldığını gördük.Dağıtım esnasında izdiham olmaması ve sıraya riayet edilmesi dikkatimizi çekti. Ölüm geride bıraktığı yakınları ve sevenleri açısından acı bir şey.Bu acıyı azaltma ve ölenin ruhu, yapılan iyiliklerden/hayırlardan olumlu anlamda istifade edebilir/edebilsin düşüncesiyle her yöre kendi örfüne göre iyilikler/hayır ve hasenatlar oluşturmuşlar. İyilik denilince akla en kısa yoldan yemek yedirmek geliyor. Kilis'te de eskiden ölen kimsenin arkasından fakirlere ve ihtiyaç sahibi kimselere yemek yedirmek adeti vardı. Şeyh Muhammed veya Şeyh Mansur'da büyük hallelerde (kazan) yüzlerce kişiye yetecek yemekler pişirilip dağıtılırdı.Ancak bu hayrı imkânı müsait olan varisleri yapardı.Şimdi bu gelenekler maalesef yok oldu. Bir de vefatın 40.gününde "40 semirseği"veya "hayrat semirseği" denilen bir çeşit börek dağıtılırdı.Havuşlu evlerde yufkalar açılır, ocaklar yanar ve bir taraftan kızartılırdı.Şimdi bu gelenek hazır siparişlerle devam ettiriliyor. Ayrıca vefatdan sonraki Cuma gecesinde camilerde "Tevhid çekme" geleneği vardı.Bu Tevhid esnasında 70.000 Kelime-i Tevhid çekilerek ölünün ruhuna ithaf edilirdi.100 adet Lafza-i Celal (ALLAH) zikrinden sonra dua ve K.Kerim okunarak program sona ererdi. Bu esnada cemaate gülsuyu ve irmikten imal edilmiş özel kağıda sarılmış 2 adet "gurabiye tatlısı" ikram edilirdi. Camide bulunan fakirlere gizlice para dağıtılır, çıkışta ölünün ruhuna ithafen "meyan şerbeti" hayratı yapılırdı. Şimdilerde gurabiye yerine şeker veya gofret ikram ediliyor. Son zamanlarda eleştirilen bir konu var; "Taziye yemeği" Sünnete uygun olan ilk birkaç gün cenaze evine yakınların yemek göndermesi.. Daha sonra cenaze sahiplerinin imkanları varsa fakirlere yemek yedirmeleri ve diğer ihtiyaçlarını karşılamaları elbette güzel olur. Son dönemde yeni bir moda aldı başını gidiyor.Vefatın 2.veya 3.günü mevlid okunup akabinde kısa bir Tevhid çekilip sonrada cemaate yemek ikramı yapılıyor. Burada eleştirilecek konu şudur;Birincisi; İmkânı olmayanlar böyle bir yemek ziyafeti için zora koşulmuş oluyor.Cenaze sahibi borç-harç, utanma belası böyle bir şeye zorlandıysa bu güzel bir âdet olmaktan çıkar.Bir de daha muhtaç insanlar varken hiç ihtiyacı olmayanlara yemek yedirilmiş oluyor. İkincisi Tevhid çekme" adetinin camilerde olmaması,bir geleneği ortadan kaldırıyor. Aslında en güzeli, kişinin sağlığında yaptığı iyilikler, güzellikler, yardım ve hayırlardır. Sonradan yapılan iyilikler sadece Allah'tan bir bağışlanma umududur. Ne mutlu hayrını,ibadetini ve zikrini sağlığındayken yapanlara.