<div>KOCALARININ KIYMETİNİ BİLMEYEN MÜSLÜMAN HANIMLARA</div> <div>Müslüman hanımlar! Daha iyi bir ev, daha iyi bir araba ve lüks mobilyalar ve tatiller için eşlerinizi borç bataklığına sokup onları mahvetmeyin. Komşularınıza, eltilerinize, görümcelerinize, arkadaşlarınıza ve akrabalarınıza gösteriş yapmak için eşlerinizi kaldıramayacakları yüklerin altına itip onları mahvetmeyin! Böyle yaparsanız onları kendi ellerinizle helak ettiğinizi unutmayın! Çünkü Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: “İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, kişinin helâk olması, eşinin, anne-babasının ve çocuklarının elinden olacaktır. Onu fakirlikle ayıplarlar, gücünün üstünde tekliflerde bulunurlar, o da bu şekilde tehlikeli işlere girerse dinini kaybedecek işlere girer ve helak olur.” (Beyhaki)</div> <div>Müslüman hanımlar! TV’lerin, dizilerin, feminizmin, emperyalist kültürün, ahlâkı bozuk arkadaş, akraba ve komşuların rüzgârına kapılıp eşlerinize saygısızca konuşmayın ve onlara edep sınırlarını aşacak şekilde davranmayın. Sadece kötü davranışlarını sayıp dökerek bugüne kadar size yaptıkları hayırlar ve iyilikleri yok saymayın. Çünkü Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: “Eğer bir kadın kocasıyla tartışır ve ‘Ben senden ne hayır gördüm ki’ derse, iyilikleri boşa gitmiş olur.” (Camiu’s-Sağir)</div> <div>Müslüman Hanımlar! Eşlerinizi sizinle kendi anneleri arasında bırakmayın! Onları ikiniz arasında bir tercihe zorlamayın! Eğer böyle yaparsanız kendi evinizin huzurunu kendi ellerinizle yok edeceğinizi, sonu gelmez bir kavga ve gürültü ateşini bizzat kendi ellerinizle harlayacağınızı ve bu savaştan da asla galip çıkamayacağınızı unutmayın! Eğer onları buna zorlarsanız Efendimizin (s.a.s.), “Annesine, babasına veya sadece onlardan birine ulaşmış bir evlat, (onlara güzel hizmet edip, onların hayır duasını alıp) cenneti kazanamadıysa, ona yazıklar olsun/burnu yerde sürtünsün” (Buhari) hadisine muhatap olacağınızı ve buna vesile olduğunuz için o yerde sürtünen burnun sadece eşinizin burnu olmayacağını sakın aklınızdan çıkarmayın!</div> <div>Müslüman hanımlar! Bu bozuk düzene, her türlü ahlâksızlıklara ve tuzaklara rağmen her akşam harama bulaşmadan, göz ucuyla bile size ihanet etmeden işlerinden evlerine dönen eşlerinize sahip çıkın. Onların verdiği helal mücadelesinin büyük bir cihat olduğunu unutmayın! Çünkü Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: “Kim yaşlı anne-babasını geçindirmek için çalışırsa, o Allah yolundadır. Kim çoluk çocuğunun rızkı için çalışırsa, o da Allah yolundadır. Kim kendi geçimini temin etmek için çalışırsa, o da Allah yolundadır. Kim helâl kazanç için yorgun ve bitkin olarak akşamlarsa günahları bağışlanmış olarak akşamlamış olur.” (Camiu’s-Sağir)</div> <div>Müslüman Hanımlar! Evine sahip çıkan, harama tenezzül etmeyen, ailesine ihanet etmeyen, güler yüzlü, ibadetlerine düşkün, nezaketli, hata edince hatasından dönmesini, özür dilemesini, gönül almasını bilen, kin gütmeyen eşlerinize sahip çıkın! Çünkü bu özelliklere sahip eşler Efendimizin (s.a.s.) övdüğü bir ahlâka sahip olan eşlerdir. Çünkü Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: “Hac yapmış gibi sevap kazanarak geceleyen, Allah yolunda savaşa çıkmış gibi mükâfat alarak sabahlayan kimselere müjdeler olsun. Bu, kimseler, helalle yetinip, az bir dünyalığa kanaat edip, harama tenezzül etmeyenlerdir. Çoluk çocuğunun yanına gülerek varır. Yanlarından gülerek ayrılır. Nefsim kudreti elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki böyle kimseler, aziz ve celil olan Allah yolunda hac yapıp cihat edenlerle aynıdırlar.” (Camiu’s-Sağir)</div> <div>Müslüman hanımlar! Eviyle ve ailesiyle gücü yettiği kadar ilgilenmeye ve onlara vakit ayırmaya çalışan, hatası da olsa günahlarından ve hatalarından dolayı pişmanlık duyup tevbeye yönelen eşlerinize sahip çıkın. Onları şeytanın, nefsin ve çevrenin eline terk etmeyin. Kendinizden ve ailenizden uzaklaştırıp ateşe atmayın! Çünkü Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: “Diline hâkim olan, evinde çoluk çocuğuyla bulunmaktan, (vakit ayırmaktan, sahip çıkmaktan) zevk duyan ve günahlarına, hatalarına ağlayan kimseye müjdeler olsun!” (Camiu’s-sağir)</div> <div>Abdülaziz KIRANŞAL</div>