Kilis'ten Esintiler-3

Zehra ERASLAN

 

Geçmişe pişmanlıklar duymadan geleceğe umutla yol almanızı dileyerek hepinize sevgiler selamlar yolluyorum sevgili okurlarım. Merhabalar! Nasılsınız efendim?

Sevgili dostlarım; bugün sizlerle olan hoş sohbetimizde geçmişte atalarımızın kullandığı eşyaların tarihi ve kültürel anlamda bizlere rehber olacağını düşündüğüm antika eşyalar da var. Bugünümüze ve yarınımıza taşınmasının da kültürel anlamda miras olarak kalacağı kanaatindeyim.

Memleketim Kilis'te bu anlamda geçmişin izlerini bu günümüze taşıyan bir antikacı dükkanının olması insanı mutlu ediyor. Merak ettiğiniz ata geçmişinizin hatıralarını orada bulabiliyorsunuz.

Ben de bu otantik iş yerine ziyaretimi, benim gibi Kilis tarihine ve Kilis kültürüne meraklı olan erkek kardeşim Sıtkı Karadaş'ın bana eşlik etmesi ile gerçekleştirdim. Aslında bu tarihi hana birkaç kez gitmiş olmama rağmen oradaki güzelliği neden fark edememişim ki ben? Neden ön plana çıkarılmamış ki? Kardeşimin, Murat Üzümbalı Bey'le olan samimi arkadaşlığı benim o otantik atmosferde geçmişin izlerini taşıyan eşyaları da daha rahat incelememe ve sorgulamama vesile oldu.

Murat Üzümbalı Bey güler yüzlü misafirperverliği ile art arda ikram ettiği çaylar eşliğinde, o büyülü atmosferdeki eşyaların isimlerini tek tek sabırla anlattı. Ama o kadar kıymetli eşya vardı ki zaman yetersiz kaldı.

Antik değeri olan eşyaların çoğunu asla bu yaşıma kadar görmedim ben. Bildiklerimle de çocukluğumu yâd ettim. Bilmediklerim de bana ilginç gelerek şaşkınlık yaşadım. Mesela bu günümüzde biz bayanların kullanıldığı dolap içi organize eşyalar daha o zaman el emeği göz nuru nakış işleme örtülerimizde uygulanmış, o zamanlarda duvara monte edilerek hem göze hitap etmiş hem de gerekli olan şeyler o göz göz ceplere konulmuş. Yine günümüzün modası haline gelen tükettiğimiz filtre kahve makinesinin eski yıllardaki damıtma kahve makinesi ile aynı işlevi yaptığını da öğrenmiş oldum. Çok şaşırdım. Aslında çoğu şeyi eskilerden esinleyerek yaptığımızı fark ettim. Isınma amaçlı yapılan tandırları da bir sonraki havuşlu evleri ve tarihi konaklarımızı sizlerle olan sohbetimize taşıyacağım. Üstün zekâya sahiptir memleketimin insanları benim. "Cercer" efendim kaç kişi bilir ki cercer nedir? Ne işe yarar? Ya da çangalları? Ya da tarihi konaklarımızda bağlı/ bahçalı aynaları? Gaz ocağını, idare gaz lambasını?

Sokuları, curunları, şavayyeleri, mertabanıları, halleleri? Yine tarımda kullanılan o zamanın araç ve gereçlerini... Sandıklarda göz nuru işlemlerinizin hikayelerini, kıymetini ancak bu gün idrak edebiliyoruz...

Sevgili dostlarım; bu tarihi mekânda böylesi kıymetli eşyaları bizlere tanıtmak, kuşaktan kuşağa aktarmak için kültür elçiliği yapan Murat Üzümbalı Bey kendi maddi imkânları ile gayret ederek bir araya getirmiş. Kolay olmasa gerek bu kadar kültürel eşyamızı bir araya toplamak ve yerli yabancı tüm ziyaretçilere görselini sunup tanıtmak... Kendilerini bu anlamda takdir ediyor bir Kilisli olarak teşekkürlerimi sunuyorum.

Fakat sevgili dostlarım; bu otantik atmosferin bu tarihi handa daha ön planda olmasını isterdim. Kilis'e gelen ziyaretçilerin tesadüfen değil bilerek gelip ziyaret etmelerini arzu ederdim. Mesela isminin görünen bir yerde olmasını... Ya da havuşlu bir evin her odasına uygun eşyaları dizayn ederek sergilenmesini. Örnek vermek gerekirse gelinin odasına ait eşyalar, konuk odası, mutfakta kullanılan tüm eşyalar vb... Havuşta sembolik bir zeytin ağacı altında şallar, zenbiller, küleler, kalburlar...

Bir köşesinde yine sembolik bir bağ tiyeği şire ve üzüm hasatında kullanılan eşyalar...

Velhasılıkelam efendim bunların olabilmesi için de ilgili yerlerden destek gerekir diye düşünüyorum Murat Üzümbalı Bey'e.

Sevgili dostlarım; herkesin elinden geldiğince Kilis kültürünü yansıtmaya çabalayışını görünce bu anlamda duyarsız kalmak istemedim bu konuyu köşe yazıma taşıdım. Efendim biz gençlerin de emek ve gayretlerinin göz ardı edilmesini istemiyorum.

Gerek sanatsal/edebi gerek antika eşyalarla gerekse sosyal medya hesapları tanıtımıyla -illâ ki Kilis diyerek- sesimizi duyurmaya gayretimizde elimizden tutulsun istiyoruz. Zira tek başımıza yol almamız imkânsız. Elimizden tutulmadığı, emeklerimiz göz ardı edildiği takdirde şevkimiz tükenecek düşüncesindeyim. Dilerim Murat Üzümbalı Bey de ben gibi umutsuzluğa düşmez ve kültürümüz adına çok şey ifade eden antika eşyaları toplayıp sergilemekten vazgeçmez.

Elimizden tutulduğu zaman daha fazla gayret göstereceğimizin ve başarılı olacağımızın da altını çizmek istiyorum.

Sevgili dostlarım; her güzel şey Kilis için dedik. Dilerim memleketim hakettiği tüm güzelliklere tek tek sahip olur.

Murat Üzümbalı Bey'e çok teşekkür ediyorum. Böylesi değerli eşyaları koruyup sahiplendiği için. Emekleri zayi olmasın inşallah! Yeniden bir "Kilis'ten Esintiler" yazımda sizlerle birlikte olmak dileğimle sağlıcakla kalınız efendim...

Yer: Kilis Sabah Pazarı

Tarihi Sabah Bazarı Hanı