KİLİS'TE RAMAZAN (1) Malum olduğu üzere Ay takviminin özelliğinden dolayı Ramazan ayı her yıl bir önceki yıla göre 11 gün önceye gelir. Bu da Ramazan'ın ve orucun yılın bütün günlerini ve mevsimlerini dolaşması anlamına geliyor. Allah-u Teala yılın her gününü ve her mevsimini ayrı bir güzellikte yaratmıştır. Dolayısıyla her mevsim oruç tutmanın ayrı bir güzelliği ve mutluluğu vardır. Bu yıl Nisan ayı ile beraber başlayan Ramazan ayı bahar'ın eşsiz güzelliği ile birlikte yaşanıyor.Havalar oruç tutmayı kolay kılacak letafette geçiyor. Kilis'te imsaktan 1 saat önce camilerde sela okunur. Bu sahura kaldırma amaçlıdır ve biraz uzun süren kaside ve ilahiler semayı adeta inletir.Yürekler yumuşar, kulakların pası silinir. Aynı zamanda davulcular da çok erken saatlerde sahur için sokakları dolaşırlar.(30-40 yıl önce ise sahur ve iftar vakitlerini bildirmek için Musalla mevkiinden top atılırdı.)İmsak başlangıcında ise salat-ü selam ve sabah ezanı okunur.Sabah namazı öncesi camilerin birçoğunda mukabele okunur. Birçok camide öğle namazı sonrası da mukabele okunmaktadır.Ne yazık ki mukabele(cüz sürme)ye olan rağbet gün geçtikçe azalmaktadır. Teravih namazlarına ilginin ilk günlerde daha fazla olduğu,daha sonraki günlerde ise azaldığı gözlenmektedir. Yatsı namazından yarım saat önce bu defa namaz öncesi yapılan vaaza davet ve teravihe hazırlığı hatırlatma amacıyla kısa bir sela verilir.Teravih coşkulu bir şekilde,aralarda getirilen salevat ve tekbirlerle birlikte eda edilir. Kadınlar da kendilerine ayrılan bölümlerde mukabele ve teravih namazlarına iştirak ederler.En çok Kur'an bu ayda tilavet edilir.Kilis'te mahya yoktur,ancak şerefelerdeki aydınlatmalar sabaha kadar yanar.30-40 yıl önceye kadar Ramazan ve Oruç daha bir hissedilir, aleni oruç yiyenlere pek rastlanmazdı. Yolcu ve misafirler için açık tutulan lokantalarda bile perde çekilirdi. Devam edecek Cahit Faruk İslamoğlu Eğitimci-İlahiyatçı