Kilis’te Gelin Kaynana İlişkisi

Metin MERCİMEK

                                                   
İLK TARİHİ KAVGALAR HAVUŞ’TA BAŞLAR

GELİN KAYNANA GELİR ÇATILIR KAŞLAR

HİÇBİRİ BAKMAZ, OCAKTA YANAR AŞLAR

BU BİR KURALDIR SÖZLE ATILIR TAŞLAR.

Metin MERCİMEK

(Kilis’te Gelin Kaynana Kavgası)

 

Gelin kaynana çatışması, toplumun en küçük parçası olan aile ortamında ortaya çıkmaktadır. Özellikle eskiden aile düzeni, daha çok babaerkil aile sistemi olması nedeniyle, damadın babası, annesi ve kardeşleri hep birlikte oturmalarıyla başlamıştır. Bu ilişki çoğu zaman tartışmalar ve küsü içinde geçmiştir. Ancak gerek gelin tarafı, gerek kaynana tarafı, evin oğluna ve çevreye karşı suskunlukları görülmüşse de öfke ve tepkilerini içlerinde saklamış ve yaşamlarını hoşgörü çizgisinde devam ettirmişlerdir. 
Kilis'te gelin-kaynana ilişkilerine bir göz attığımız zaman, gerek kavgaları, gerek kıskançlıkları ve gerekse birbirlerine karşı tutum ve davranışları hiçbir zaman bitmemiş ve günümüze kadar sürüp gelmiştir. Tarih boyunca bu çatışma, birbiriyle karşılıklı tatlı sert sözlere dönüşmüş ve bir nevi mizah türü haline gelmiştir. Hatta Kilis'te, kaynana-gelin çatışmasından doğan dörtlükler, türkülerimize mal olmuştur. Daha çok kaynanayı ele alan dörtlükler, nişan ve düğünlerin vazgeçilmez türküleri haline gelmiştir. Kaynanaya karşı gelinin söylediği çok esprili bir dörtlüğü hep birlikte görelim:

AL SANA HEDİK KAYNANA
DİŞLERİ GEDİK KAYNANA
OĞLUN ÇEREZ GETİRMİŞ
SENSİZ YEDİK KAYNANA. 

Bu konuda yapmış olduğum araştırmalar neticesinde, gelin-kaynana çatışmasında en çok mutsuzluğu yaşayan ve de iki sevgi arasında kalan evin oğlu olmuştur. Çünkü herhangi bir çatışmada, evin oğlu, ne annesine ne de hanımına bir müdahale etmediği halde, çoğu zaman, "Sen zayıf bir erkeksin" gibi ağır sözler, hem gelin hem de kaynana tarafından evin oğlunun yüzüne karşı söylenmiştir. Şimdi yine kaynanaya karşı mani haline gelmiş olan bir dörtlüğü birlikte görelim:

 

KAYNANAYI NETMELİ

KAYNAR SUYA ATMALI

YANDIM GELİN DEDİKÇE

ALTINA ODUN ÇATMALI.

 

Gerek kaynana olsun, gerek gelin olsun hiç boş durmamışlar, birbirlerine karşılıklı olarak mizah türü şiirler ortaya koymuşlar. Zekice ele alınan bu şiirler, Kilis Ağzı ile renklendirilmiş ve ayrıca meşeli nağmelere dönüştürülmüştür. Şimdi de geline karşı kaynananın çok esprili dörtlüğünü hep birlikte görelim:

BAK BANA MECREFE SURAT ÇÖMÇE GELİN
BİR GÜN KESİLECEK O ÇEMKİREN DİLİN
DÖKÜLMEYE BAŞLAMIŞ AYAĞIN ELİN
OĞLUM SENİ NEYLESİN, ÇÜRÜKTÜR BELİN. 

Unutmamamız gerekir ki, gelin-kaynana uzantısında, iki ayrı sevgiden ileri gelen kıskançlık, bencillik, çatışma gibi faktörler yıllarca devam etmiştir. Bu oluşumların nedeni, gelinin kocasına olan sevgisi, kaynananın da oğluna duymuş olduğu şefkat eğiliminin tepkisinden kaynaklanmıştır. Aile sosyal yapının en küçük ve en önemli parçasıdır. Bunun içindir ki oğlunu doğurup büyüten ana, tabi ki ona karşı sevgisini göstermek ister. Hem de bu sevgiyi ölünceye kadar sürdürür. Diğer taraftan gelin, kocasıyla olan sevgisini hiçbir zaman başkasıyla paylaşmak istemez. Hep kendisiyle ilgilenmek ister. Böylece gelin-kaynana çatışması da kaçınılmaz olur.