<div></div> <div>1970'li yıllarda Kilis tüm dünyada "Küçük Beyrut" olarak bilinirdi. Çünkü aynı yıllarda Beyrut, Ortadoğu'nun en hareketli şehri ve önemli bir ticaret merkeziydi. Hala çoğu Kilislinin evinde bir zamanlar Beyrut'tan gelen eşyalar görmeniz mümkün. Aynı ticari hareketlilik Kilis pasajlarında da olduğundan Kilis "Küçük Beyrut" olarak anılırdı.</div> <div>Sonra bu gözde şehre ne oldu? </div> <div>1975 yılında başlayan iç savaş ve sonrasında İsrail'in Lübnan'ı güneyden işgal edip başkent Beyrut'a kadar ilerlemesi ile Beyrut ışıltısını kaybetti. Bölgesindeki diğer ülkeler gibi Lübnan'da ,stikrarsızlaştırıldı. Kaos ve gözyaşı o topraklarını da ele geçirdi. </div> <div>Yıllardır İsrail-Filistin çatışmasını dünyanın sanki diğer ucunda gerçekleşiyor gibi izleyen bir grup var Türk kamuoyunda. Az önce merakımdan baktım. </div> <div>Kilis-Beyrut arası sadece 431 km.</div> <div>İsrail 14 Tugay ( Yaklaşık 100.000 asker) ile Lübnan'a girdi. Amerika olası bir İran saldırısı üzerine uçaklarını ve bir miktar askerini hemen bölgeye göndererek diğer ülkelere oturun oturduğunuz yerde mesajını verdi.</div> <div>Lübnan düştükten sonra İsrail ile aramızda sadece Suriye kalacak. Suriye'nin hali malumunuz.</div> <div>İsrail, büyük ağabeyi Amerika'dan güç olarak dünyanın en tehlikeli terör örgütü haline geldi. Birleşmiş Milletler yıllardır olaylardan endişe duyduğunu belirterek izlemekle yetiniyor ve daha uzun süre sadece izleyecek gibi görünüyor. </div> <div>Tehlike yaklaşıyor. Yarın çocuklarımıza İsrail ile komşu bir ülke bırakmak istemiyorsak Siyonizm tehlikesini sadece Arapların meselesi olarak görmeyi bırakıp ciddi bir milli güvenlik tehdidi olarak görmeye başlamamız gerekiyor. </div> <div>A. Haşim Özyurt </div> <div>hasimozyurt@gmail.com</div>