İstanbul’a Renk Veren Çeşme “Alman Çeşmesi”

Metin MERCİMEK

 

“Alman Çeşmesi, İstanbul’u doyumsuz kılan tarihi ve mimarı güzellikler arasında yer alan nadide bir eserdir.”

İstanbul Sultanahmet Meydanı’nı ziyaret eden her kişi, mutlaka Alman Çeşmesine uğramadan geçemez. Alman Çeşmesi tüm cazibesinin yanı sıra, en göze çarpan tarafı, koyu yeşil renkli somaki kolonlar ile nakışlı kemerlerdir. Ayrıca çeşmenin etrafı taş üzerine oyulmuş ve zincirleme daire motifli bir şerit ile çevrilmektedir.

Alman Çeşmesi’nin geçmişine bir göz attığımız zaman, 19. yüzyıl Osmanlı Devleti ile Almanya arasında yakın ilişkilerin yaşandığı bir dönem olduğunu görürüz. Alman İmparatoru 2. Wilhelm farklı tarihlerde İstanbul’u 3 kez ziyaret etmiş. Wilheim, İstanbul-Bağdat Demiryolu’nun Alman firmasına verilmesi vaadini  aldığı ikinci ziyaretinde, Sultanahmet Meydanı’nda bu gün Alman Çeşmesi olarak anılan çeşmeyi İstanbul’a ve sultana hediye olarak inşa ettirir. Şu anda halen musluklarından su akan ve Sultanahmet’e gelen insanlara hizmet veren Alman Çeşmesi, üstün mimarisi ile ün kazanmıştır.

1899 yılının yaz aylarında çalışmaları başlanan çeşme, tamamı Almanya’da yapılan ve  gemi ile İstanbul’a getirilen parçalar Sultanahmet Meydanı’na monte edilmiş. Önce 2. Abdülhamid’in 25 Cülus yıldönümünde (1 Eylül 1900) açılması düşünülmüş. Fakat bu tarihte tamamlanmayınca açılış töreni 27 Ocak 1901’de, yani İmparator 2, Wilheim’in doğum gününe rastlanarak yapılmıştır.

Alman Çeşmesi hem klasik Avrupa Meydan Çeşmelerinden hem de İstanbul’un geleneksel  meydan çeşmelerinden farklı olarak ele alınmıştır. Tip olarak çeşmeden çok şadırvan modeline yakın bir tasarıma sahiptir. Çeşmenin en göze çarpan kesimi, koyu yeşil renkli somaki kolonlar ile nakışlı kemerleri ve bakır kaplı açık yeşil renkli kubbesidir. Kolonların tunç dökümü tabanları ve başlıkları, kabartma desenlidir. Taban parçalarında ve başlıklarında stilize bitkisel motif ve almaşık sıralı dört farklı desen kullanılmıştır. Yarım daire şeklinde  kemerlerin kilit taşı noktalarında daire biçimli, göbekli bir kabartma birer madalyon yerleştirilmiş olup, kemer yüzleri, orta yıldızlı dairesel motif şeritleri ile çevrilerek kendine özgü bir görünüm ortaya çıkmıştır.

Almış olduğum bilgilere göre, çeşmenin kitabesindeki beyit, Ahmet Muhtar Bey’e ait olup, Hattat İzzet Efendi tarafından sülüs yazıyla işlenmiştir. Çeşmenin giriş bölümündeki bronz plaka üzerine yazılı Almanca kitabede, “Alman Kavseri William 2, 1999 yılı sonbaharında, Osmanlıların hükümdarı haşmetlû Abdülhamid 2.nezdinde ziyaretinin şükran hatırası olarak, bu çeşme yaptırıldı” ibaresi bulunmaktadır.

İşte Sultanahmet Meydanı’nın bir sembolü haline gelen Alman Çeşmesi, anıtsal kalitesi ile İstanbul’un güzelliğine bir güzellik daha katmaktadır.