<div>IRAK'TA BİR ŞEYLER OLUYOR</div> <div>Irak’ta 10 Ekim’de erken seçimler yapılacak. Iraklılar bu seçimlere bundan öncekilerden farklı bir anlam yüklemiş durumdalar. 2003 yılında Amerika Birleşik Devletleri ( ABD) tarafından işgal edilen Irak’ın adı bu zamana kadar hep kaos, terör ve istikrarsızlıklarla anıldı. Özellikle Mayıs 2020’de kurduğu hükümet güvenoyu alan eski istihbarat başkanı Mustafa Kazımi ile birlikte kısmi bir rahatlama meydana geldi. Halkın memnuniyetsizliğinin zirve yaptığı bir zamanda göreve başlayan Kazımi, ülkeyi erken seçime götürene kadar iş başında kalacağını, aday olmayacağını ve hiçbir partiyi de desteklemeyeceğini açıklamıştı. Henüz bu kararının aksine bir tavır içine girmedi ancak içeriden kendisinin bu kararını gözden geçirmesine dönük çağrılar günden güne artmaya başladı.</div> <div>Diğer taraftan geçtiğimiz hafta sonu Irak’ın başkenti Bağdat önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptı. Toplantının başlığı “Bağdat İşbirliği ve Ortaklık Konferansı” idi. Toplantı Irak ve Fransa’nın ortak çağrısıyla düzenlendi. Türkiye, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından temsil edildi. Toplantının gündemleri arasında Yemen, Lübnan, bölgenin su meselesi, kuraklık, Irak’tan komşuları tehdit eden terör gibi konular vardı. Fransa’nın bu organizasyondan hedefi bölgede etkin ve oyun kurucu olduğu algısını ortaya koymaktı. Irak ise böyle bir toplantı ile uluslararası camiaya güven telkin etmeyi hedefledi. Nitekim Başbakan Kazımi’nin, “Bağdat Konferansı, dünyayla en iyi ilişkilerin geliştirilmesi için bakış açımızı yansıtıyor” ifadesi Irak’ın toplantıdan neyi amaçladığını özetleyen bir ifade oldu. Toplantıdan geleceği etkileyecek önemli kararların çıktığını söylemek ise mümkün değil. Ancak Suudi Arabistan, Mısır, Katar, İran, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Türkiye gibi aralarında çeşitli sorunlar olan ülkelerin aynı masa etrafında bulunmuş olmalarının bile başlı başına farkındalık ortaya koyduğunu söylemek gerekir.</div> <div>Bunun yanında Rafideyn Forumu’nda konuşan Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih’in sistem eleştirisi ve değişiklik için seçimleri işaret etmesi ayrıca dikkat çeken bir noktaydı. Salih’in mevcut sistemle ülkenin yönetilemeyeceğini, anayasanın değiştirilmesi gerektiğini ve seçimlerin de bunun için “dönüm noktası” olduğunu söylemesi de merak uyandırdı. Berhem Salih nasıl bir sistem istiyor, yeni anayasada nasıl değişiklikler olacak sorularının cevapları da seçimler yaklaştıkça daha sık tartışılacaktır.</div> <div>Ayrıca Suriye’nin toplantıda temsil edilmemiş olması da bir diğer tartışma konusuydu. Başbakan Kazımi ve Cumhurbaşkanı Salih bu konuda kendilerine gelen sorulara Suriye halkı ile yakınlık üzerinden cevap verseler de bu konu çokça tartışıldı. Tabii muhtemelen hem Irak hem de Fransa Suriye’nin davet edilmesinin toplantıdan elde etmek istedikleri hedefleri gölgede bırakacağını düşündüler. Fakat Irak yönetimi Suriye’ye İran aracılığıyla gönderdiği mektupla toplantı hakkında bilgi vermeyi de ihmal etmedi.</div> <div>Sonuç olarak sınır komşumuz Irak’ta bir şeyler oluyor. Yeni olacak olan neyse Türkiye’nin gelişmeleri yakından takip etmesi gerekir. Irak, Türkiye’nin ihracat yaptığı ilk 5 ülke arasında. Aynı zamanda terör tehdidi de çoğu zaman Irak topraklarından Türkiye’ye yöneliyor. Irak’ın normalleşmesi ve sorunlarını çözebilecek bir irade ortaya koyması bölgesel barış açısından da beklenen ve özlenen bir durumdur. Bakalım herkesin atıf yaptığı 10 Ekim seçimleri Irak ve bölgemize neler getirecek. Takip ederek bekleyip göreceğiz.</div> <div>Mustafa KAYA</div>