İnsan Olmanın Bir Bedeli Olmalı

Zehra ERASLAN

 

Değerli okurlar merhabalar!

Bu söyleşi yazımda, bu etkinliğe katkıda bulunup emeği olan Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı Bey'e, İLESAM Başkanı Remzi Yıldırım Bey'e ve bu muhteşem atmosferi solumamıza vesile olan Adana Büyükşehir Belediyesine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Sevgili okurlar birbirimizi daha yakından tanımak adına, sizlere kısaca kendimi tanıtayım istiyorum.

1976 Kilis doğumluyum. Erzurum Atatürk Üniversitesi Halka İlişkiler ve Tanıtım Fakültesi Açıköğretim programında eğitimime devam etmekteyim.

Evli iki çocuk annesiyim. Yaşamımı, eşimin görevi nedeniyle Adana'da sürdürüyorum. İki şiir kitabım var ayrıca İki de antolojide yer aldım. Yerel gazetelerde köşe yazarlığı yapıyorum. Basıma hazır kültürel, deneme, hikaye ve şiirlerden oluşan 7 eserim daha var.

Edebiyata tutkunluğum çocuk yaşlarda başladı. Şair bir annenin şiirleri ile büyüdüm.

Yaşantımda sadece şiir öğrenmeye değil güzele dair ne varsa onları da öğrenmek için çaba gösteriyorum. İnsanların yaşayış şeklini, fikrini, zikrini merak ediyorum. Bize bahşedilen bu ömrü nasıl değerlendirdiğimizi sorguluyorum. Kilisli Şairler Sayfamızda da kendi yöresel dilimizle şiir, hikâye ve drama niteliğinde denemeler yazarak bu anlamda farkındalık yaratmaya da çaba gösteriyorum. Buradan beni hem edebiyat hem de kişilik olarak yetiştiren manevi babam Uğur Elhan Öğretmenime de saygılar sunuyorum.

Sevgili okurlar az önce de belirtmiştim sadece şiir yazmayı öğrenmedim ben bu camiada. İnsan olarak yaradılışımızın kıymet ve değerlerini de öğreniyorum. İnsanları sevip saymayı, hoşgörüyü, merhameti öğreniyorum.

Dost gönüllere kıymet vermeyi topluma duyarlı faydalı birer birey olmayı da öğreniyorum. Affetmeyi öğreniyorum mesela. Ünlü filozof Einstein:

"Başarılı biri olmayı değil, değerli biri olmayı öğrenin." diyor

Kazanılmış değerler başarıları zaten ardından getirir düşüncesiyle bugün ben de bu güzel sohbetimde "acaba nasıl bir tema işlesem" diye ikilem yaşadım, "edebiyat mı yoksa kaybedilmeye yüz tutan insanî değerlerimiz"i mi konu alsam diye.

Evrende huzur içerisinde yaşamanın en önemli kaynağı; insan aklının kıymetinin bilinmesidir bence. Bize bahşedilen bu ayrıcalığın faydalı şeylerde kullanılmasıdır.

"Fikrimizde güzellikler yer alırsa, zikrimizde de güzellikler yer alır" teması ile sizlerle sohbet etmek istedim.

Efendim insan olmanın bir bedeli olmalı evrende.

İnsan kendi yaradılış gayesini bildiği sürece, evrende hep güzelliklerle yer alır diye düşünüyorum. Ama bunun tam tersi olduğunda da evrenin yaşanamayacak bir hâle bürüneceği kanaatindeyim. Fıtratımızda öfke, hırs ve bencillik olduğu müddetçe ne savaşlar bitecek ne savunmasız insanlara şiddet bitecek ne de ilim irfan yolunda hızla ilerleme kaydedebileceğiz. Birlik ve beraberlik içinde yol alınmayınca da asla başarıya ulaşamayacağız.

Nefsin kölesi olduğumuz bu dünyada sevgi, saygı, hoşgörü ve merhametin yok oluşunu çaresizce seyretmek de insan olduğumuzun bir utancı olsa gerek. Doğayı katleden insanlar yüzünden tabiatı da küstürüyoruz kendimize. Mevsimler mevsimlikten çıktı ne yazık ki! Çevremizde mutlu insan sayısı azaldı. Yavaş yavaş sahip olduğumuz değerleri kaybetmeye başladık. Memnuniyetsizlik had safhaya ulaştı. Dostun dosta uzanan ellerinde diken olan bu handa oysa hepimiz birer misafir değil miyiz?

Nereye gidiyor insanlık böyle! Bu hırs teknesini durdurmaya gücümüz neden yetmiyor? Afili dünyada son sürat hızla nereye ulaşmaya çalışıyoruz. Son durağa sonuçta hepimiz varmayacak mıyız?

"Akan su gibi arıca ve aziz olun!" derdi rahmetli dedem her fırsatta duasında.

"Niye dede?" diye sorduğumuzda,

"Siz hiç suyun yukarı doğru aktığını gördünüz mü? Kendi hâlinde, kendine gösterilmiş yolda sakin sakin yol alır. Zira yolunu şaşırırsa bulanır, taşar ve çevresine zarar verir. Hırsa bürünüp kendini üstün görmeye kalkıp yukarı doğru akmaya çabalarsa da hem bir arpa boyu yol alamaz hem de hırsını etrafına sıçrattığı için kimse onun yanında durmak istemez."

Rahmetli dedemin bu sözlerini kulağıma hep küpe etmeye gayret ediyorum. Allah'tan rahmet diliyorum ona, dedemin bu veciz sözlerine bir dörtlüğümü de siz değerli konuklarımıza okumak istiyorum.

 

İnsan eğer öfkeyi, yoldaş ederse canda

Öfkesiyle suları taşar coşar sel olur

İnsan eğer kibiri yâren ederse kanda

Yükselen dalgaları indireni çok olur.

 

(Devam edecek)