<div> Sinop’tan ayrıldıktan sonraki durağımız Bartın idi…</div> <div> Boyabat, Kastamonu, Safranbolu üzerinden Bartın’a gitmek üzere yola çıktığımızda, bizim o bölgede olduğumuzu öğrenen KGK Karabük İl Temsilcisi Serap Karaoğlu’nun daveti üzerine Safranbolu’da ufak bir mola vermek istedik…</div> <div> Bizim amacımız zaten yol güzergâhımız olan Safranbolu’da biraz dinlenip, Sayın Serap Karaoğlu’nun bir çayını içip yolumuza devam etmek idi… Fakat evdeki hesap çarşıya uymadı ve Serap Karaoğlu’nu ziyaret sonrasında maalesef direksiyon bizim istediğimiz yerlere gitmedi…</div> <div></div> <div> Safranbolu’nun merkezindeki gazete ofisini ziyaret ettiğimiz Serap Karaoğlu, daha önceden Safranbolu’ya gelmediğimizi öğrenince, <strong>“Buraları gezdirmeden, size yemeğimizin tadına baktırmadan kesinlikle göndermem”</strong> deyince, itaat etmek zorunda kaldık. Sonuçta <strong>“misafir, ev sahibinin kuzusudur” </strong>sözünü Kilis’e gelen herkese söyleyen bizdik. Şimdi onu uygulamamak olmaz diye düşündük…</div> <div> Gazete ofisinde biraz dinlenip çay-kahve ikramında bulunduktan sonra, bizlere rehberlik eden Serap Karaoğlu, Hıdırlık Tepesi’ne götürerek, Safranbolu’yu ayaklarımızın altına alıp, izlememizi sağladı… Burada tarihi ve turistik yerleri tek tek göstererek kısa bir tanıtım yapan Sayın Serap Karaoğlu, daha sonra Safranbolu Eski Çarşısı’na götürerek tarihi ve turistik yerlerin birebir tanıtımını yaptı.</div> <div> 1970’li yıllarda Belediye Meclis kararı ile koruma altına alınan Safranbolu’nun Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından "Tarihsel ve Doğal Sit Alanı" olarak kabul edilmesinin tam 47. yılıymış. Yani 47 yıldan bu yana tarihi değerlerin hepsi korunarak bu günümüze getirmeyi başarmışlar, ilk günkü güzelliğiyle…</div> <div> 1994 yılında ise UNESCO tarafından da koruma altına alınarak daha da üst seviyelere ulaştığını belirten Serap Karaoğlu, Safranbolu’nun sadece Türkiye’de değil, dünyada koruma altında olan 20 şehirden biri olduğunu belirtti.</div> <div> KGK Karabük İl Temsilcisi Serap Karaoğlu, buralarda Yemeniciler Arastası, Kaymakamlar Müzesi, Tarihi Saat Kulesi, Köprülü Mehmet Paşa Camii ve bahçesindeki Güneş Saati, Kahve Müzesi, İzzet Paşa Camii, Tarihi Safranbolu Hükümet Konağı, Cinci Hanı, Tarihi Demirciler Çarşısı, Çikolata Müzesi ve olmazsa olmazlarından olan eski Safranbolu Evleri’ni gezdirdi. Artık gitme zamanımız gelmişti, yavaş yavaş akşam oluyordu…</div> <div> Lakin Serap Karaoğlu bizleri Safranbolu’nun lezzetlerini tatmadan bırakmak istemedi ve Safranbolu Belediyesi Aslanlar Sosyal Tesisleri’ne götürerek Peruhi ve Mantı ikramında bulundu. Daha önceki yediğim yemeklerden farklı ve güzel bir lezzetti…</div> <div></div> <div> Son olarak Safranbolu’dan ayrılırken <strong>“Buraya kadar gelip Safranbolu Simidi ve Safranbolu Lokumu yemeden veya almadan gidilemez”</strong> diyen KGK Karabük İl Temsilcisi Serap Karaoğlu, hemen elimize birer poşet tutuşturarak <strong>“İkramımızdır” </strong>diyerek reddetmemizi engelledi.</div> <div> Güzel bir gezi ve dostane bir sohbet ortamı içerisinde geçen Safranbolu’ya veda vakti gelmişti artık…</div> <div> KGK Karabük İl Temsilcisi Serap Karaoğlu’na buradaki misafirperverliği, rehberliği ve samimiyetinden ötürü teşekkür ederek ayrıldık Safranbolu’dan…</div> <div> Sonraki durağımız Bartın olacaktı…</div> <div><strong>Devam Edecek…</strong></div>