<div>HER ŞEY SÜT TOZUYLA BAŞLADI</div> <div>12.11.2021</div> <div>Sene 1948…</div> <div>İkinci dünya savaşı sona ermiş, ABD kesenin ağzını açmış, ekonomisi çöküntüye giren ülkeleri Sovyetlere kaptırmamak için Marshall planını devreye sokmuştu. Türkiye dâhil 16 Avrupa ülkesine hibe şeklinde gönderilen yardımların en önemli kalemi süt tozuydu.</div> <div></div> <div>Sadece hibe etmiyorlar..</div> <div>İlkokul çocuklarına içirilmesini şart koşuyorlardı. Teneke kutularda gönderilen süt tozu, öğretmenler odasındaki gaz ocaklarında suyla karıştırılıyor, kaynatılıyor, çocukların evlerinden getirdikleri bardaklarla servis ediliyordu. Tadı sütten biraz farklıydı, ağır bi kokusu vardı, 1960'lara kadar zorla içirildi.</div> <div>Bunların yerine…</div> <div>Yardımlar sadece süt tozuyla sınırlı değildi. Para verildi, bisküvi verildi, margarin verildi, Amerikan bezi verildi, hurda savaş gemileri, dandik tanklar verildi. Bunların karşılığında İncirlik gibi askeri üsler alındı, petrol arama faaliyetlerimiz durduruldu, emekleme aşamasındaki uçak fabrikalarımız kapatıldı, yerli demiryolu hamlemiz takozlandı, tarım bağımsızlığımızda ilk gedik açıldı.</div> <div>Siz zahmet edip üretmeyin denildi..</div> <div>Siz zahmet edip üretmeyin, yorulmayın, ben hepsini beleşe veririm” deniyordu. Yardım ayağıyla, açları besliyor, tembelliğe alıştırıyor, yerli üretimi durduruyor, kendine bağımlı hale getiriyor, üstüne “sempatik” görünüyordu. Allah ABD'ye zeval vermesin diye dua ediliyordu.</div> <div>Çocuk felci vakaları arttı…….</div> <div>Böyle, avantayı görünce yelkenleri suya indiren bir toplum yaratıldı, milli çıkarların yerini “beleş” aldı. Sonuç olarak Abd "radyasyonlu" olduğu için kendi halkına yedirmediği şeyleri halkımıza yedirdi.</div> <div>Bu tarihlerden sonra Anadolu tarihinde ilk kez çocuk felci vakaları görüldü ve de sonraları çocuk felci aşısı ‘rutin aşılar’ arasına sokuldu.</div> <div>Bu aşılarda bizlere büyük paralarla satıldı.</div> <div>Bu kadar saf bir millet olamaz…</div> <div>Biz Avrupa’ya giremedik, ama Avrupa bize çoktan girdi. Zinasıyla LGBT siyle, domuz eti yemekle, içkisiyle, sapıklığıyla, çocuk sevgisi yerine kucağında köpek taşıyarak onu yavrum deyip sevmesiyle, aile yerine partneriyle, faiziyle, eğitimiyle uyuşturucuyla, dinsizliğiyle, bencilliğiyle girdi. Türkiye’nin kahir ekseriyeti adı Müslüman ama yaşantısı gâvur mahlûklarına döndük.</div> <div>Sevgilerimle</div> <div>Ekonomist & Yazar</div> <div>Turan KAYA</div>