HELALLEŞMEK

HELALLEŞMEK

Bu ülkede dindarlar ile kemalistlerin birbirini anlamaya ve saygı duymaya ihtiyaçları var.

Zihnen bölünmüş ve diğerini çok fazla ötekileştirmiş bireylerin ,yarattığı siyasal kamplaşma, ülkenin enerjisini, kalitesini, verimini yok ediyor.

Fırsatçı siyasilerin bu bölünmüş zihinlerimizi kötüye kullandığını düşünüyorum.

Kalıplaşmış ve şartlanmış zihinler ile siyasi tercih yaptığımızda, iktidarların gerçek kalitesini ölçmekten uzaklaşıyoruz.

28 şubatta chp seçmeni, dindarlara ve baş örtülü kızlara, dönemin iktidarının yaptığı haksızlıkları göremedi,

Benzeri bir durum dindar seçmen için de geçerli. Tercihlerini; korkuları, duygusal şartlanmaları ile üretiyorlar. Kaliteli bir demokrasi de, seçmenin duygusal bölünmüşlüğü az, rasyonel ve akılcı eleştirisi ve tercihi fazla olmak durumunda.

İktidarların, muhalifleri ile gidebilme korkusu olan demokrasilerde, yolsuzluk, ahlaksızlık, hukuksuzluk başarısızlık daha az olacaktır.

Çünkü iktidar her an gitme korkusu ile daha titiz, daha ahlaklı, daha verimli olmak zorunda kalacaktır.

Kılıçdaroğlu chp nin geçmişinden özür dilemeye hazırlanıyor.

Eşi başörtüsü yüzünden atılma durumuna gelmiş biri olarak, ülkemin ve çocuklarımın geleceği için, bu saçma ve evrensel anlamda hukuksuz gündemlerin ülkemin gündeminden çıkması dileği ile. başarılı olmasını umuyorum.

Yoksa 3 dünya ülkeleri gibi dedelerinin sorunlarını, torunlarına kültürel miras bırakan geri ülkeler sınıfında kalmaya devam edeceğiz.

Kendi ifadesi ile "28 Şubatçıların açtığı yaraları kapatıp helalleşeceğiz. İkna odalarına sokulan başı kapalı kızlarımızla helalleşeceğiz"

*****************************************

SENDEN, BENDEN, BİZDEN

Cezbe halinde şairin aşk dediği sensin, Filozofun akıl labirentinde kaybettiği hikmette sen.

Sevgilinin yüzünde hasrete dönüşen yangın senden, Çaresiz çocuğun, anne kucağındaki huzuru yine sen.

Gün doğumu, gün batımı şiir yazdıran nazar senden, Toprağa verilen her yiğidin acısındaki ağıt da yine sen.

Buldum diye abidi, arifi bağırtan sensin, Yoksun diye inkarda inleten de sen.

Sevgi ve merhamet ile bir varmış gibi olan sensin, Acılarda, yıkımlarda, bir yokmuş gibi olan da sen.

İncelikte, düzende akılları hayran bırakan sensin, Bu zarafete uymayan vahşeti var kılan da sen.

Kim buldum diye seslense, boş çıkaran da sensin, Kim yok diye diretse, çaresiz var gibi olan da sen.

Bilinmesi, anlaşılması zor olan da sensin, Her zihnin kolayca bulduğunu zannettiği de sen.

Kim seni bulmak için yola çıksa, gizlenen de sensin, Kim sen yoksun diye ispat etmeye çalışsa, çaresiz bırakan da sen.

Canı yanan dua ettiğinde cevap alamadığı da sensin, Çaresizlerin ruhunu dua ile sakinleştiren de sen.

Evrende arayıp bulamadığımız da sensin, Kendi ruhumuzda ihtiyaç duyduğumuz da sen.

Ahmet Bulut