ERBAKAN HOCAMIZI NASIL YANLIŞ ANLAYABİLİRİZ?

  Bir lider düşünün ki: Vefatınızdan sonra nasıl hatırlanmak istersiniz diye sorulduğunda, “Canıyla ve malıyla cihat eden bir mücahit olarak anılmak isterim” diyor. Bir lider düşünün ki: Kurduğu hareketi bir cihat hareketi olarak tarif ediyor. Ve “ Milli Görüş bir cihat hareketidir. Eğer bize itimat etmiyorsanız gidin İsrail savunma bakanı Moshe Dayan’a sorun, gidin ABD başkanı Bush’a sorun. Onlar bizim ne olduğumuzu size, sizden daha iyi söyleyeceklerdir” diyor. Bir lider düşünün ki: Kurduğu hareketi, “Milli Görüş demek asırlık bir aradan sonra milletimizin yeniden ruh köküne dönüş harekâtının başlamasıdır. İstanbul solculukla değil Milli Görüş’le fethedildi. Çanakkale Savaşı Milli Görüş’le kazanıldı. İstiklal Harbi Milli Görüş’le başarıldı. Kıbrıs Harekâtı Milli Görüş’le gerçekleştirildi. Kudüs, Milli Görüş’le fethedildi” diyerek tarif ediyor. Bir lider düşünün ki: Kurduğu hareketi, “Milli Görüş tevhit, hak ve adalet merkezli yeni bir fetih harekâtıdır. İnsanlığın beklediği yeni bir dünya, milletimizin öncülüğünde bu harekâtla kurulacaktır” diyerek tarif ediyor. Bir lider düşünün ki: “İslam’ın canı cihattır. Bu nedenle Siyonistler var güçleriyle Müslümanları cihat ruhundan uzaklaştırıp bütün İslam coğrafyasında ılımlıları çoğaltmaya çalışıyorlar. Ne demek ılımlı? Cihat ruhu olmayacak, hak ve adalet nizamını kurma gayesi olmayacak. Bozuk ve batıl düzene karışmayacak. Yahudi’ye hizmet edecek ama namaz kılacak, oruç tutacak, umreye koşacak. Ama ülkesinde ve ümmette düzenin Siyonistler tarafından tanzim edilmesine ses çıkarmayacak” diyerek cihadın önemine vurgu yapıyor. Bir lider düşünün ki: “İslam ancak kendi orijinal kavramları ile anlaşılabilir ve anlatılabilir” diyerek bütün konuşmalarında cihat, mücadele, İslam birliği, ümmet, Kur’an nizamı, ahlâk ve maneviyat, nefis terbiyesi gibi kavramları özellikle kullanıyor. Ve her konuşmasında ister siyasi eleştiri olsun ister ekonomiye dair konuşsun muhakkak İslam’ı anlatmaya ve toplumu şuurlandırmaya çalışıyor. Bir lider düşünün ki: Bütün hayatını Müslümanların birliği ve beraberliği için adıyor. Ümmetin birliği için gece gündüz çalışıyor. Tolumun İslami hassasiyeti olan ana gövdesiyle asla kutuplaşmıyor. Kendisine hakaret eden siyasi rakiplerine bile aman Müslümanlar arasında hatlar kopmasın diye, “Biz onları eleştiririz. Çünkü onlar bizim kardeşimizdir ve biz onların ahiretlerini düşündüğümüz için bunları söylüyoruz. Hepimiz bu milletin evlatlarıyız” diyerek en büyük nezaketi gösteriyor. İşte tüm bunlardan dolayı: Eğer Erbakan Hoca’mızı tarif ederken cihat ve mücahit gibi kavramlardan bağımsız bir şekilde tarif edersek, onun hareketini tahlil ederken İslam Birliği ve ümmet kavramlarından bağımsız bir şekilde tarif edersek onu gerçekten yanlış anlamış ve ona karşı büyük bir haksızlık yapmış oluruz. Onun mücadelesini ve hareketini sıradan bir siyasi parti hareketi gibi görüp günlük kısır ve siyasi tartışmalar bağlamında değerlendirip onun İslami hedeflerini ve yola niçin çıktığını unutursak onu gerçekten yanlış anlamış ve ona büyük bir haksızlık yapmış oluruz. “Milli Görüş’ü anlamak için bugünkü dünya düzenini ve Siyonizm’i çok iyi bilmek gerekir” diyen bir Erbakan Hoca’mızı Siyonizm’i gündeme taşımadan, onun ifsad edici hedeflerine karşı toplumu uyarmadan anlamaya ve anlatmaya çalışırsak onu gerçekten yanlış anlamış ve ona büyük bir haksızlık yapmış oluruz. Yarım asır boyunca ilmek ilmek dokuduğu Müslümanlar arasındaki kardeşlik bağlarını dikkate almadan, onun bir ümmet lideri olduğunu göz ardı ederek onu İslam coğrafyasındaki diğer İslami hareketlerden ve İslam liderlerinden bağımsız bir şekilde anlamaya çalışırsak yine aynı hatalara ve yanlışlara düşmüş oluruz. Allah ondan razı olsun. Erbakan Hoca’mız bir mücahittir. Kurduğu Milli Görüş hareketi de bir cihat hareketidir. Ve böylece de devam edecektir Allah’ın izniyle… Abdülaziz KIRANŞAL