Boşanma davası süresince ortak konutun özgülenmesi tedbiri nedir?

Boşanma davası süresince ortak konutun özgülenmesi tedbiri nedir?

 Taraflar arasında boşanmaya karar verildiğinde evlilik birliği içerisinde oturulan aile konutunda hangi tarafın oturmaya devam edeceği sorun olabilmektedir. Bu hususta taraflar, boşanma davasında müşterek konutun kendisine özgülenmesini yani dava sonuna kadar bu ortak konutta kalmayı isteyebilmektedir. Buna ortak konutun tahsisi adı verilmektedir. Müşterek konutta kimin kalacağı konusunda eşler kendi arasında anlaşma sağladıkları takdirde konutta davacı ya da davalı eş kalabilmektedir. Ancak, eşlerin anlaşamadığı durumda ortak konutu hangi eşin kullanmaya devam edeceğine hâkim tarafından karar verilmektedir. Bu süreçte hâkim, hangi eşin konutta kalmaya ihtiyacı olduğuna bakarak kararını vermektedir. Örneğin, müşterek konutun çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşe veya küçük yaştaki çocuğu kendisinde kalan eşe tahsis edilmesi dava sürecinde daha uygun olacaktır. Bu süreçte müşterek konutun tahsisi dava konusu olayın gereklerine göre ayrı ayrı değerlendirilmektedir. Yani, uygun şartların mevcut olması halinde müşterek konutun erkek eşe tahsis edilmesi de yine mümkündür.

Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin geçimine, mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden almaktadır. Yani, tarafların talebi olmasa da hâkim  bu konuda bir karar verebilmektedir. Ayrıca boşanma davası açılmaksızın 6284 sayılı kanun uyarınca yapılacak olan koruma ve uzaklaştırma tedbir talebi ile de müşterek konutun tahsisi taraflarca yine talep edilebilmektedir. 6284 sayılı kanun, şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan aile bireylerine yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirleri düzenlemektedir. Belirtmek gerekir ki ortak konutun kira olması ve kira sözleşmesi diğer eşin üzerinde olması durumu özgülenme tedbirini etkilememektedir. Ayrıca, ortak konutun kendisine özgülenmesini talep eden tarafın boşanma davasında kusuru olup olmadığına da bakılmamaktadır.

Boşanma davasının yargılaması sırasında aile konutuna şerh konulması da mahkemeden talep edilebilmektedir. Aile konutu şerhi ancak tapu kütüğüne eklenebilmektedir. Yani, görüleceği yer tapu kayıtları olmaktadır. Şayet, tapu kayıtlarında herhangi bir aile konutu şerhi bulunmuyorsa konutun satışı evin üzerine kayıtlı olduğu kimse tarafından yapılabilmektedir. Söz konusu aile konutu şerhi, malik olmayan eşin (tapu üzerine olmayan eşin) rızası olmadan taşınmaz üzerinde başka birisine satış, ipotek tesisi gibi işlemlerin yapılmasına sınırlama getirmektir. Aksi halde,  birlikte oturulan konut üzerinde aile konutu şerhinin olmaması durumunda tapu sahibi olan eş,  diğer eşin onayını  almadan evi bir başkasına satabilecektir. Bu hususta mahkemeden talebiniz haklı görüldüğü takdirde aile konutuna düşülecek şerh sayesinde diğer eşin bilgisi olmadan aile konutunun satılması da mümkün olmayacaktır. Eşinize ait olan taşınmazın tapu kütüğü’nde aile konutu şerhi bulunmuyorsa , eşiniz başka birisine konutun  satışını gerçekleştirebilmekte olup bu satışta eş rızası kural olarak aranmayacaktır. Bazı durumlarda ise aile konutu niteliğindeki konut, tapudaki aile konutu şerhine rağmen diğer eşin rızası alınmaksızın satılabilmektedir. Böyle bir durumda satışa rızası olmayan diğer eş , tapu iptal ve tescil davası açarak aile konutuyla ilgili tapunun iptal edilmesini yani üçüncü kişiye yapılan devrin iptalini talep edebilmektedir. Yeni malik, geçersiz olan aile konutu satışından sonra ancak rızası olmayan eşten icazet alarak satışı geçerli hale getirebilecektir. Aynı durum ipotek ve kira sözleşmesinin feshedilmesi açısından da geçerli olup evin tapusuna sahip olan eşiniz , sizden habersiz olarak eviniz üzerinde ipotek işlemini de gerçekleştirmeyeceği gibi kira sözleşmesini de feshedemez. Aksi bir durumda eşiniz aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini sizden habersiz feshederse, bu durumun geçersizliğine dair bir tespit davası açabilme hakkınız yine bulunmaktadır. Aile konutu şerhinin sağladığı hukuki yararın ne zaman sona ereceği ile ilgili olarak, evliliğinizin  bitmesiyle (boşanma, ölüm, ayrılık) sona erecek olup resmi olarak evliliğiniz devam ettiği sürece size hukuki koruma sağlayacaktır.

 Avukat Gülsen Tutoğlu