Başkan Yaşar Aktürk’le Anlamlı Röportajım

Metin MERCİMEK

Kilis'e gönül veren ve Kilis halkını çok seven İstanbul Kilis Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Yaşar Aktürk'ün yapmış olduğu hizmetlerle ilgili olarak bir röportaj hazırladım. Kilis Vakfı'nın gerek eğitim-öğretimde, gerek hayırseverlik girişiminde, gerekse Kilis'in sosyal ve kültürel değerlerine sahip çıkma konusunda Başkan Yaşar Aktürk'ten alacağım bilgiler, belki düşüncelerimize ilham verecek, belki de gelecek kuşaklara bir örnek teşkil edecektir.

Kilis Vakfı Başkanı Yaşar Aktürk’e ilk sorum şu oldu:

- Sayın başkanım, Kilis Vakfı kurulmadan önce, İstanbul'da ikamet eden Kilisli işadamları ve zengin durumda olan hemşehrilerimiz vardı. Ancak yüksek okullarda tahsil yapmak isteyenlere yardım edilmediği gibi, bunlara sahip de çıkılmadığını hepimiz yakından biliyoruz. Bugün ise tahsil gören gençlerimiz, "Alev Aktürk & Yaşar Aktürk Kilis Vakfı Erkek Öğrenci Yurdu"nda ve "Alev Aktürk & Yaşar Aktürk Kilis Vakfı Kız Öğrenci Yurdu"nda, beş yıldızlı otel gibi her türlü ihtiyaçları karşılanmak suretiyle barındırılmaktadır. Bu konuda görüşlerinizi alabilir miyim?

- Ben İstanbul'a geldiğim zaman, maddi durumum çok iyi değildi. O yıllarda İstanbul'da çok fazla Kilisli işadamı vardı. Ancak buraya gelen gençlere ve örencilere sahip çıkılmıyordu. Hatta bizlerle alışveriş yapmaktan bile çekiniyorlardı. Güvensizlikten ziyade etliye, sütlüye karışmadıklarına şahit oldum. Daha doğrusu onların ilgisiz davranışlarını yaşarken üzüldüğüm zamanlar bile oldu. Bu olumsuzlukları görünce, Kilis'i düşünen ve Kilis'e gönül veren arkadaşlarımla el ele verdik ve bugün gururla hizmet verdiğimiz İstanbul Kilis Vakfı'nı kurduk. Şu anda İstanbul 45 yıl önceki İstanbul değil, hemşehrilerine saygı duyan, birbirine sahip çıkan bir düşünce yarattık. Bizler Kilis Vakfı olarak, hasta olana koşup, derdi olana el atıp ve iyi olanı da takdir etme yolunu seçtik. Ayrıca Kilis'in değerlerine sahip çıkarak her alanda hizmet etmeyi bir görev saydık, diye ifade etti. 

Başkana ikinci sorum şöyle oldu:

- Sayın başkanım, siz Kilis Vakfı'nın her toplantısında, "Bir ülkenin geleceği için nasıl ki müteşebbis insanlara ihtiyaç varsa, eğitim-öğretimde de ülke geleceğine büyük ihtiyacı vardır." diyerek Kilis'e ilk hizmet hedefinizi eğitimle başlattınız. Bu konuda da dileklerinizi alabilir miyim?

- Kilis Vakfı yönetim kurulu heyeti olarak bizler, Kilisli olmanın vermiş olduğu bir tutkuyla Türkiye'de eşine az rastlanan bir eğitim-öğretim kurumuna imza attık. Önce İstanbul Topkapı adresinde bulunan dört üyemiz Nadir Keloğlu, Hüseyin Okatan, Mehmet Gesoğlu ve Selim Tekdirlk, Kilis Vakfı Erkek Öğrenci Yurdunu inşa edip, bu kurumu vakfımıza bağış yaptılar. O yıllarda 50’ye yakın öğrenci hiç bir ücret alınmadan barındırıldı. Bugün ise İstanbul Avcılar’da daha kapsamlı 100’e yakın öğrenci barındıran "Alev Aktürk & Yaşar Aktürk Erkek Öğrenci Yurdu" ile Topkapı'da "Alev Aktürk & Yaşar Aktürk Kilis Vakfı Kız Öğrenci Yurdu"nu tamamladım ve Kilis Vakfı’na bağışladım.  Ayrıca yönetim kurulu üyeleri olarak erkek ve kız öğrenci yurdu dışında kalan beş yüze yakın kız ve erkek öğrencilerimize de burs vermekteyiz.

Büyük mutluluk içinde tahsillerine devam eden öğrencilerimiz, gelecek yıllarda gerek Kilis’imize, gerek ülkemize yararlı birer insan olarak yetişecek ve görev alacaklardır. Böylece eğitim-öğretimle ilgili ilk hedefimiz de gerçekleşmiş oldu.

Diğer  hedefimiz ise, Kilis'te 27 lise seviyesinde okulların açılmasında büyük gayretler gösterdik. Bunun yanı sıra, yine Kilis'te "Yaşar Aktürk Kilis İmam Hatip Lisesi"ni inşa ettirdim. Ayrıca kendi ismimi taşıyan "Yaşar Aktürk Öğrenci Yurdu"nu yaptırdım. Daha sonra Kilis Ekrem Çetin Mahallesi'nde yine kendi ismimi verdikleri "Yaşar Aktürk Otelcilik ve Turizm Anadolu Lisesi"ni yaptırarak, Kilisli gençlere armağan ettim.

En kutsal sayılabilecek olan hedefimiz de, Kilis'te üniversitenin kurulması oldu. Almış olduğumuz bu önemli kararda, uzun ve zorlu bir mücadele sonucunda projenin gerçekleşmesi idi. İstanbul Zürih Oteli’nde yapılan toplantılarda, başta yönetim kurulu üyeleri, ilim adamları, bilirkişiler ve eğitim-öğretime gönül verenler bir araya gelerek üniversitenin açılışı ile ilgili kararlar aldık. Bu çalışmalar devam ederken zamanın Gaziantep Üniversitesi Rektörü, Kilis'te üniversite açılmasına izin vermedi. Ama Kilis Vakfı olarak bizler, içimizdeki eğitim- öğretim coşkusu sayesinde karşı duranların gönlünü alarak yoğun bir mücadele neticesinde, Kilis 7 Aralık Üniversitesi’nin kurulması için büyük yararlar sağladık. Öncelikle Fen ve Edebiyat Fakültesi'nin temelini atıp fakültenin ana kapısına isimlerimizi yazdırdık. Böylece hayırseverliğin ve ilmin en yüksek mertebesi olan üniversite projemizi de gerçekleştirmiş olduk.

Yaşar Aktürk’e üçüncü sorum ise:

- Kilis Devlet Hastanesi’nde zayıflamış olan yoğun bakım ünitesini siz ve arkadaşlarınız karşıladınız. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

- Kanser hastalarının zor bir savaş verdiğini en iyi bilen benim. Çünkü eşim Alev Hanımefendi’yi kısa bir süre önce bu hastalık nedeniyle kaybettim. Hem eşimin anısını yaşatmak hem de Kilisli hemşehrilerimin en rahat şekilde tedavi görebilmelerini sağlamak amacıyla, hastanemizin kemoterapi salonunun ve diğer üniteleri eksikliklerin giderilmesi hususunda gerekli girişimler yaptım.” diye ifade etti. 

Başkan Yaşar Aktürk’e son sorum şu oldu: “Sayın Başkanım, bu dünyada hemen hemen her türlü imkana sahipsiniz. Bu imkanlar olsa da huzur ve mutluluğu nerede arar ve mutluluk üzerine ne söylemek istersiniz?”
“Mutluluk sadece her imkana sahip olmak demek değildir. Şunu özellikle ifade etmem gerekir ki insanlar, çevrelerine iyi ilişkiler kurduğu müddetçe mutlu bir hayatı sürdürebilirler. Ben de öncelikle insanları severek, Kilis’e hizmet ederek, eğitim-öğretime gönül vererek, hayırseverliğe dört elle sarılarak mutluluğu elde ettim” diyerek çok anlamlı bir konuşmayı noktaladı.
Görüldüğü üzere Değerli Başkanım Yaşar Aktürk'ten, böylesine anlamlı hizmetleri kendi ağzından duymam, bana heyecandan çok, Kilis sevgisinin ve hizmet düşüncesinin ne denli önem taşıdığını gösterdi. Kilis Vakfı Denetleme Kurulu Üyesi olarak yıllar boyunca bu muhteşem hizmetin içinde yer almama rağmen, bir kez daha anladım ki, Başkan Yaşar Aktürk’ün bu Kilis sevdası hiç bitmeyecek ve de ebediyen devam edecektir. Ta ki nice Yaşar Aktürkler bu dünyaya gelinceye kadar…