28.11.2020 Sevgili takipçilerim Ne yazık ki son yıllarda ülkemizde genel bir ahlaki çöküntü yaşanmaktadır. Ülkemiz muhafazakâr 18 yıllık bir iktidar döneminde dahi sosyal hayatın olağan akışı içerisinde hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, yalan söylemek, adam kayırmak, sözünün sahibi olmamak, anayasaya, yasalara ve kurallara uymamak, başkalarının haklarına saygı göstermemek, kamu malını çalmayı bir uyanıklık olarak görmek, kadına şiddet, cinsel taciz, tecavüz ve sübyancılığın da olduğu bir süreç yaşamaktayız. Devlet eliyle kumar (toto, loto, piyango, iddia) oynatıldığı, rüşvetin kendi kurumlarında en yaygın olduğu bir toplumda, halkının da devletinin izinden giderek ahlaksızlığa meyletmesi beklenen bir sonuçtur. Devlet dahi kumarı teşvik ediyorsa, rüşvete ses çıkarmıyorsa, fuhşa göz yumuyorsa, zinayı yasayla koruyorsa halkının ahlaksızlığa sürüklenmesi yadırganacak bir durum değildir. İnsanlara yön veren Ahlaklı birey yetişmesine en büyük etken eğitimdir. ! Eğitim insan fıtratına ve yaratılış gayesine uygun olmalıdır. Yönetenler eğitimin Müfredatı ile uğraşıyorlar. Eğitimin özüne dokunmuyorlar. Ahlaklı gençlik önce ahlak ve maneviyatı vermekle mümkündür. Her anne baba Çocuğunu sever hayata atılması için her türlü fedakârlığa katlanır. Çocuğum doktor, öğretmen, amir memur, işçi, patron, siyasetçi, hukukçu, Mühendis, olsun ister.. Ancak bu olacaklarda ahlaki değerler yoksa topluma yük olmaktan başka bir işe yaramaz. Her gencin elinde akıllı telefon var, tablet var, Okula giderken ya servisle veya özel araba ile götürürüz. Yemediğimizi bu çocuğumuza yediririz. ! Bu çocuğu günah hamalı olarak yetiştiren anneler babalar hacı hoca, ibadetlerini yapmış olsalar bile çocuklarının ihmalinden Mahkeme-i kübrada hesap vermekten kurtulmayacaklardır. Çocuğun diploma notuna sevinen, Namaz notundan bihaber olan ebeveynler hesap vermek mecburiyetinde kalacaklardır. Rabbim cümlemizi sorumluluk bilincinde olan kullarından eylesin inşallah. Sevgilerimle Turan KAYA