AFGANİSTAN VE TALİBAN

AFGANİSTAN VE TALİBAN

Amerika’nın isteği ile Türkiye’nin Afganistan’da bulunan askeri varlığının artarak sürmesi gündeme geldiğinden ve görüşmelerde taraf olan Taliban’ın buna şiddetle muhalefet etmeye başladığından itibaren ülkemizde gözler Taliban’a çevrildi.

Sesi çok çıkan medyada Taliban’a veryansın kampanyası başlatıldı. Vay efendim, bunlar merhametsizdir, bunlar şeriatçıdır, bunlar acımasızdır, bunlar hizaya getirilmesi gereken yobazlardır türünden, atan atana. Bunlardan haklı olan eleştiriler var mıdır, bilemeyiz ama geriye dönüp baktığımızda net olarak şu tespitleri yapmamız gerekiyor:

Önce bizim kendimizi bildiğimizden beri Afgan halkı merhametsizce katliamlar altındadır. Başta Sovyet işgali, arkasından düşman gizli örgütlerince körüklenen iç savaş ve nihayet de 20 yıldır süren NATO-Amerikan işgali, ülkede tüm eğitim faaliyetlerini yok etmiştir. Şu anda 60-70 yaşına gelen Afganlılar temel insani, İslami ve diğer eğitimleri alamamışlardır. Halen de bu eğitimsizlik devam etmektedir. Herhangi bir eğitim alamamış olanların davranışlarını eleştirenler bunu asla göz ardı etmemelidirler.

İkincisi, yukarıda saydığımız süreç boyunca Afgan halkı, ülkelerini savunmak için dağlarda, ovalarda, çöllerde mücadele vermektedirler. Sürgün hayatı yaşadıklarından sağlıklı olarak iskan konusu asla olmamıştır. Bu insanların davranış ve uygulamalarını eleştirenler bu hususu da düşünmelidirler.

Üçüncüsü ve en önemlisi de bu sayılan süreç boyunca Afgan halkı görülmedik, duyulmadık, katliamlara ve işkencelere maruz bırakılmıştır. Bir iki tane örnek verecek olursak, Sovyet işgali boyunca uğradıkları katliam ve işkenceleri bizzat mücahit liderlerin ağzından duymuş biriyiz. Helikopter ve uçaklardan atılan ve sadece isabet edenleri değil, nesilleri de yok eden yakıcı bombalar, tanklarla acımadan ezilen kadın, çocuk ve siviller, evleri ile beraber yakılan ve enkaz altında feryat ede ede can veren biçareler ve daha neler, neler! Bunların öyküleri hâlâ kulaklarımızdadır. Son 20 yıldır “medeniyet adına” yapılan katliam ve aşağılayıcı muamelelerin az bir kısmı, ABD ve NATO askerlerinin hatıra defterlerinden dünyaya duyurulmuştur. Bunlar arasında düğün ve bayram törenlerini basarak öldürdükleri insanlar, insansız hava araçlarının bombardımanına tabi tutulan Afganlılar, cesetlerinin üzerine alçakça işenen ve iğrenç muamelelere tabi tutulan insanlar, organları için götürülüp bir daha dönmeyen çocuklar, “köpek öldürdük” diye raporlara geçirilen iğrenç katliamlar, tecavüzler, işkenceler… Sayıları milyonlarla ifade edilen soykırımlar, hedef tahtası yapılan mabetler, yağmalanan tarihi eserler, yurdundan sürülüp çıkarılan milyonlarca Afganlı ve daha akla hayale gelmeyen yöntemlerle yapılan insanlık suçları…

İşin en enteresan tarafı da bütün bu merhametsizliklere karşı “bizimkiler dahil” sesi çıkmayan dünya kamuoyu…

Şimdi Afganistan halkının temsilcisi olarak görüşmeleri yürüten Taliban için, merhametsiz, yobaz, katı şeriatçı, Türkiye düşmanı gibi yaftaları yapıştıranlar; bütün bu katliamlar karşısında “susarak” tasviplerini göstermemişler midir?

Suskun kalmakla vahşetlere onay vermiş olanlar, nasıl olur da, ömürleri bu vahşetlere maruz kalarak çocuklarını, torunlarını, kadınlarını, kızlarını, eşlerini, kardeşlerini kaybeden bu zavallı insanları, merhametsizlikle, gaddarlıkla, yobazlıkla  itham edebiliyorlar, şaşırmamak mümkün değil?

Böyle bir insanlık tarifi var mı?

Askerlerimiz 20 yıldır orada görev yapmaktalar. NATO, askerlerimize hangi görevleri vermiştir? Bütün bu vahşetlere tanık olup bunları raporlara bağlamadıkları düşünülebilir mi? Yetkililerimiz neden suskun kaldılar? Uluslararası platformlarda bu vahşetlerin durdurulması için neden hiçbir girişim yapmadılar? Neden dünya kamuoyunu bilgilendirmediler? Bu vahşetlere imza atanlar Afgan halkının gazabından çekindikleri için, bir yerden bir yere giderken bayrağımızı göstererek gitmiş oldukları ve böylece saldırıdan korundukları söylentileri doğru mudur? Taliban’ın, askerlerimizi istememelerinin sebebi bunlar olamaz mı?

Taliban’ı suçlama yarışına girenler bunları hiç düşünmüşler midir? Sadece Taliban’ı suçlamak bunları temize çıkarmaya yeterli midir?

Ekrem ŞAMA