18 Mart Dünya Yaşlılar Günü

Metin MERCİMEK

 

“Gençlikte günler kısa, yollar uzun; yaşlılıkta ise günler uzun, yollar kısa.”  (Immanuel KANT)

 

Her insan yaşamını devam ettirdiği sürece sıcak bir kalbe, yumuşak bir ele, içten paylaşılan dostluklara ve şefkate ihtiyaç duyar. Aradığı sıcak bir kalbi ve ilgiyi bulan insanların yaşamına sevgi, dostluk, sevinç, mutluluk egemen olur. Kendilerini güçlü, güvenli ve daha huzurlu hissederler. Ayrıca hayata yaşam bağlılıkları da artar. Yeter ki beraberlik içten bir dostluk duygusuyla paylaşılmış olsun.

İnsan hayatlarını yalnız başına sürdürmeleri çok zor… Hele bir de yaşlanma dönemine gelmiş olanlar ve eşini kaybedenler için bu yaşam daha da zor bir hal alır. Çünkü Yaradan bizleri birlikte yaşamak için yaratmıştır. Bu beraberlik içinde yine Yaradan, çok kıymet arz eden ‘paylaşım’, ‘yardımlaşma’, ‘birlik beraberlik’ ve ‘sevgi’, ‘ilgi’, ‘şefkat’ gibi kuralları bizlere bahşetmiştir.

Yaşlıların yaşam akışına bir göz attığımız zaman, onların yalnızlık ve terk edilmişlik hissiyle hayata bağlılıklarını kaybettiklerini görürüz. Bu düşünceden hareket ederek, yaşlıların kendilerini yalnız hissetmeyecekleri, yani hayatlarına yarar sağlayacak sosyal ortamlar oluşturulmuştur.

İşte yaşlıların sosyal yaşamına el atan ve onları sosyal hayata kazandıran, hatta mutlu eden Aktif Yaşam Merkezleri açılması gerekir. Bu konuda almış olduğum bilgilere göre, merkezde barınan yaşlıların huzurlu olmalarının yanı sıra, sağlık konularının da ele alındığı belirtilmiştir. Bir taraftan fiziksel egzersizler yapmaları, bir taraftan alkol ve sigara gibi kötü alışkanlıklardan uzak durmaları ve birçok etkinliklerle başarılı şekilde korunmaları sağlanmaktadır.

Üniversite öğrencilik yıllarımda Sosyoloji Hocam Prof. Dr. Nurettin Şazi Kösemihal, yaşlıların sosyal hayatı ile ilgili konuyu anlatırken, Büyük Düşünür Immanuel Kant’ın, “Gençlikte günler kısa, yollar uzun; yaşlılıkta ise günler uzun, yollar kısadır” bu anlamlı sözünü rehber olarak alır ve konuşmasına şöyle devam ederdi:

Şayet yaşlıların, günlerinin sıkıntılı ve uzun geçmemesini istiyorsak, onlara sosyal imkânlar tanıyacağız. Bu imkânlar, bilişsel ve zihinsel aktivite, psiko-motor aktivitesi, sanat ve müzik aktivitelerdir. İşte bu aktiviteleri uyguladığımız zaman yaşlının, gençlikte olduğu gibi günleri kısalır, ömürleri ise uzar.”

Böylesine anlamlı Aktif Yaşam Merkezleri’nin açılması halinde, hem yaşlı insanlarımız huzur ve mutluluk içinde yaşar hem de 60 ve yaş üzeri yaşlıların geleceği için anlamlı bir etkinlik yaratılan bir kurum olur.  

Tüm yaşlılarımızın 18 Mart Yaşlılar Günü’nü kutluyor ve onlara her türlü ilgi ve şefkati göstermemiz gerektiğini düşünüyorum.