Zam... Zam... Zam...

Geçtiğimiz hafta içerisinde yazmış olduğumuz bir yazıda yine ekonomi ağırıklı bir yazı kaleme almıştım. 
Ben ekonomist olmadığımı bir kere daha söylüyorum. Ama yapılan zamlar sonrasında  söyleyeceğimiz bir iki kelamın olduğunu belirtmek istiyorum. 
Sabah uyandığımızda acaba şu ürüne zam gelmemiş diyebileceğimiz bir günümüz veya bir anımız olacak mı?
Akşam yatıyoruz Zam.. Zam... Zam...Sabah kalkıyoruz Zam... Zam.. Zam...
Gün geçmiyor ki bir ürüne zam gelmesin. Gün geçmiyor ki zam olmayan bir haber duymayalım okumayalım veya görmeyelim. 
AK Parti Hükümeti yoksullukla mücadele edeceğim diye iş başına gelmişti. 22 yıl sonunda yaşadığımız yoksulluk herhalde tarih kayıtlarına geçecektir. 
Bu nedir yahu? 
Ekonomi de bakanlar değişiyor, bakan yardımcıları değişiyor, Merkez Bankası başkanları değişiyor ancak her gün artan enflasyon ve her gün gelen zamlar değişmiyor.
Bu nereye kadar böyle gidecek? 
Ekonomiyi düzelteceğiz diye davul zurna ile zorla görevi kabul eden Mehmet Şimşek bile artık bu işin üstesinden gelemeyecek gibi görünüyor. 
Böyle devam ederse bakanlık görevi de uzun sürmeyecek gibi. 
Yani ekonomi de yine bir bakan değişikliği söz konusu olursa hiç şaşırmayın. 
İnanın bana diğer bakanları aratır hale geldi. Hani gelen gideni aratırmış ya. 
Bakınsana alınan kararlara..
Bugün AK Parti’ye oy veren seçmenler bile yapılan zamlar karşısında “bu kadar da olmaz” diye şikayetlerini duyuyoruz.
Galiba hazinemiz tam takır kuru bakır. 
Bu kadar zam söz konusu olur mu? Tarihimizde böyle bir şey görülmüş değil. 
Esnaflar, işçiler,çiftçiler, memurlar vatandaşlar kara kara düşünüyor. 
Bu zamlara bir açıklamanın yapılması lazım. 
Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek bu durumu Türk Milletine izah etmelidir.  
Seçim döneminde vatan,millet, sakarya nidaları atan kimseler çıksınlar ve bu durumun ne den böyle olduğunu açıklasınlar. 
Hükümetin seçimden önce söyledikleri ile seçimden sonra yaptıkları arasında ki farklılığı çok iyi hissediyoruz.
Aslında seçimin akabinde zam furyasının olacağını da az çok hesap ediyorduk. 
Ama bu kadar incitici ve bu kadar acıtıcı olacağını inanın hissetmemiz mümkün bile değildi. 
Bazı ekonomistler defaatle bu zamların olacağını belritirken bizlerde olur ama bu kadar olmaz diyorduk.
15 Temmuz’da minareleden selalar okunurken Benzin ve Mazotun ÖTV(Özel Tüketim vergisi)ne %224 oranında zam yapılması hangi aklın bir ürünü olabilir.
Yapılan bu zammın iğneden ipliğe kadar her şeye yansımasına ve zamlanmasına vesile olacağını bilmiyormusunuz?
Millet zaten ülke’de yaşanan enflasyondan dolayı alım gücü düşüklüğü yaşıyor.
Yine bu millet yapılan yeni zamlar ile hayatını nasıl idame ettirmeye çalışacak. İnsanlar evlerine ekmek götüremiyor.
Hiç kimse çıkıp bana çok bilmişlik taslayarak Sıfır araçlarda sıra var, sıfır motorlarda sıra var diye açıklama yapmasın. Millet hayatından memnun ekonomi kötü olsa bu kadar sıra olur mu diye konuşmasın.
Mutlu azınlık hayatına devam ediyor.. 
İtibardan tasarruf olmasın tamam da vatandaşın hali ne olacak? Ekmek alamıyorarsa pasta mı yesinler..
Benzin ve Mazot’ta adeta otomatiğe bağlanmış olan zam yeni güne fiyatlar güncellenmiş olarak çıktı. 
Fakirlik iyice kaderimiz olmaya başladı. Gelir seviyesinin düşüklüğü milleti canından bezdirmeye yetiyor ve artıyor bile.
Dünya’da kendine yeten ülkeler arasında iken bugün ne hallere düştük.
Bu yazımdan sonra istemesem de söylemek zorundayım. 
Yeni zamlar kapıda hazırlıklı olalım...