YARGI ÖÇ ALMAYA ALET EDİLMEMELİDİR!

YARGI ÖÇ ALMAYA ALET EDİLMEMELİDİR!

Yargının bağımsızlığı korunmalı….

Yargı anayasal bir kamu kurumdur ve siyasi çatışmalarda taraf olmamalıdır. Yargıçlar tüm siyasi anlaşmazlıklardan ve tartışmalardan uzak durmak suretiyle, bağımsız kalmaya kararlı olmalıdırlar. Yargıçlar siyasilerin direktifleri ve yönlendirmesiyle yargıya yönelik müdahaleye izin verilmemelidir. Maalesef Türkiye yargısı derin bir kriz içerisinde.  Tarafsızlık ve bağımsızlığını yitiren, yargıç güvencesi konusunda ağır yaralar alan yargının, bu duruma karşı bir tepki geliştirmemesi, adeta boyun eğmesi, kısa vadede bu sorunu aşamayacağımızı göstermektedir.

Yargının kendisi sorunun parçası haline gelmiştir……..

Yargı, memleketin sorunlarını çözmek bir yana, kendisi sorunun bir parçası haline gelmiştir. Türkiye yargısının en kronik sorunu, iktidar bloğu ile zihinsel ve fiziksel yakınlığıdır. Yargı, yürütme karşısında zihinsel ve fiziksel özerkliğini sağlamadığı, en azından bunun çabasını göstermediği sürece bu kaostan kurtulma şansını da bulamayacaktır. Yargıyı özgürleştirmeden, bağımsızlığını ve tarafsızlığını sağlamadan memlekete ne demokrasi getirebilirsiniz, ne de refah.  Bu nedenlerle yürütmeyi, yargı üzerindeki etkisini ve baskısını kaldırmalıdır.

İttifaklara göre yargı………….

Bir soru?

Bugün Türkiye’de özellikle politik konularda kimin yargılanıp kimin yargılanmayacağına karar veren merkez neresidir?

Yanıt verelim, yürütmedir. Yürütme ise bugünkü sistemde tek kişidir. Kuvvetleri tekelleştirdi. Başta da belirttik, kimin yargılanıp yargılanmayacağına, hangi konunun belirli bir dönem için suç, belirli bir dönem içinse suçsuzluk hali olduğuna iktidar; daha doğrusu iktidarın ittifak tercihleri karar veriyor

İkincisi, ortada bir suç varsa da, iktidar siyaseti kendisini bunun dışında tutuyor, bir istisna alanı yaratıyor. Kendi payını “Rabbim affetsin, kandırıldık” diyerek örtüyor; böylece muhaliflere işletilen dünyevi yargılamanın yerini, iktidar için uhrevi, öte dünya yargılaması alıyor.

Yargı iktidarların intikam sopası olmamalıdır………

..

Baskı altındaki mahkemelerin esen siyasi rüzgârlara göre karar vermeleri, bir dönem suçlu kabul edilenlerin diğer dönem mağdur ilan edilmeleri pek çok örneği görülen uygulamalardır. Bu durumda hukuk adaletin değil mutlak iktidarın aracı olmakta; mahkemeler, adalet dağıtılan kutsal alanlar olarak görülmekten çıkıp, muktedirlerin hüküm sürmesi için korku ve intikam sopası sallanan arenalar olarak değerlendirilmektedir. Bu anlayış yok edilmedikçe ülkemizde keyfilikten uzaklaşılarak gerçek hukuk devletine ulaşılması imkânsızdır.

Sevgilerimle

Ekonomist & Yazar

Turan KAYA