TÜRK SİYASETİNDE KAMUOYU DENETİMİ
- 17-07-2021 20:39
- 2299
TÜRK SİYASETİNDE KAMUOYU DENETİMİ
14.0.7.2021
Türk siyasetinde kamuoyu denetimi egemen kılınmalıdır.
Türkiye'nin sorunları demokrasi geliştirilerek ve kamuoyunun denetimi tüm siyasal mekanizmaya egemen kılınarak çözülebilir. Bu ilkenin önünde engel görünen bazı gerçekler var:
Birincisi!
Türkiye'de mevcut haliyle zaten modası geçmiş olan temsili demokrasi hem kurumsal içeriğinden hem de evrensel içeriğinden saptırılarak, sadece çoğunluğun yönetimi olarak anlaşılmakta ve uygulanmakta, böylece hem insanların temel hak ve özgürlükleri dikkate alınmamakta, hem de kamu yararı kavramı, yağmacı bir çoğunluk tarafından yok edildiği için toplum giderek yoksullaşmaktadır. Bu nedenle çoğulcu ve katılımcı demokrasiye içerik ve işlerlik kazandırılmalıdır.
İkincisi !
Siyaset bu baskının ve yağmanın hem sonucu hem nedeni olmuş, iktidara gelen siyasi partiler 'örgüt-delege-lider-milletvekili oligarşisi' içinde 'yağmacı kültürün' taşıyıcısı haline gelmiştir. Esas sorun 'fırsatçılığın' ve ilkesizliğin rüşvet ve benzeri mekanizmalarla çete oluşumlarının yaygınlaşmasını teşvik etmesi ve bu oluşumların liderler tarafından da kendi yerlerini korumak amacıyla onaylanmasıdır. Bütün bu nedenlerle, siyaset artık adeta ülkeye hizmet etmenin aracı olmaktan çıkmış, "kısa yoldan köşeyi dönmek isteyenlerin" kariyeri haline gelmiştir.
Üçüncüsü 1
Siyaset yapma tarzı ve siyasi partiler yasası değişmelidir
Türkiye'de kirlenmeye neden olan unsurların başında siyaset yapma tarzı yer alıyor. Siyaset yapma tarzı aynı zamanda Anayasaya da bir ucu dayanan Siyasi Partiler Yasasının bir sonucu olarak şekillenerek ortaya çıkmaktadır .Dolayısıyla yazılı olmayan toplumsal ve siyasal normların, davranış kurallarının, siyasal ahlakın olumlu yönde bir değişme göstermesinin önkoşulu öncelikle Siyasi Partiler Yasasını değiştirmekten geçmektedir. Ondan sonra bu yasanın baz alınması sonucunda siyasi partilerin k endi organları tarafından oluşturulmuş olan bir ölçüde her partinin iç işleyişinin kurallar manzumesi olan tüzük ve yönergelerin değiştirilmesi gelir.
O halde birinci adım siyasi partilerin dayandığı yasal ve hukuksal çerçevenin yeniden gözden geçirilerek "temiz" ve "çağdaş" bir topluma götürebilecek biçimde değiştirilmesidir. Yanı sıra Siyasi Etik Yasası da çıkarılmalıdır. Temiz toplumu yaratmanın yolu siyaseti temizlemekten, siyaseti temizlemenin yolu da sistemi değiştirmekten, bu da kuralları belirlenmiş bir etikten geçiyor.