SEVGİDE SAKLI ACI

SEVGİDE SAKLI ACI

İnsan olmanın en çelişkili durumlarından biri; Birine bağlanarak kazandığımız mutluluk ve güven duygusunun  güç oranı ile

Aynı kişiyi kaybettiğimizde yaşayacağımız acı ve kayıp hissinin güç oranının artmasıdır.

Tüm kayıplardaki acı ve boşluk, bağlanarak  oluşan mutluluk ve güven duygusunun kaybı sonucu oluşuyor.

O halde acıdan kaçmak için , sevmek , bağlanmak ve dostluktan kaçmak mı gerekiyor.

Kaybetmenin acısından daha büyük olan acı ..

Hiç sevmemiş , bağlanmamış ve dost edinmemiş bir ruhun içerisinde taşıdığı,

Eksiklik duygusu olabilir.

Cümle eksikleri tamam kılan sevginin diyeti, yokluğunda duyulan acıdır.

**************************************

ÜMİT ETMENİN RAHATLATICI  TERAPİSİ

Bizler biyolojik bir varlığız ve uzun ve bilgece oluşmuş bir tanrısal yazılımın ,evrimsel ürünüyüz.                                                     

Ama aynı zamanda biyolojik özelliklerimize mana yükleme ustasıyız , üreme için gerekli cinselliğe, aile,ahlak,erdem,sevgi yüklemişiz.

Birbirimize ihtiyaç içerisinde yaratılmışız. bu gerçeği ;dostluk,fedakarlık,saygı ile süslemişiz.

Yani salt biyolojik, ve matematiksel yan bizi doyurmuyor. Sanat,şiir,edebiyat  ile süslemek,güzelleştirmek istiyoruz.  Evini ,mobilyasını kullanışı dışında süsleyen hanımlar da bu duyguda

İnsan zihni doğanın sertliğini, estetik ile yumuşatıyor.

 Ama bu gerçek olayların matematiksel ve biyolojik yönünü yok etmiyor.

Ümit etmek ,beynin kendini koruma mekanizmalarından biri. Beyin acıları azaltıp,acılardan kaçınıp ,zevkleri arttırmaya göre programlı. Çaresiz kaldığı ve gücünü aşan acılarda ümit etmeye ,merak etmeye her şey iyi olacak demeye başlıyor.

Bu var olan acının , beklentisel haz ile kompanse edilmesi gibi görünüyor. Çok faydalı olduğu ve bütünlüğümüzü koruduğu bir gerçek. Tabi  içerisinde sabrı ve azmi tetikliyor olması da ikincil kazanç. 

Ümit etmek insan zihninin ürettiği en faydalı ve şefkatli duygu.

Bizleri insan yapan duyguların ve zihinsel kodların tümü, bizlerin; yaşam denilen karmaşık serüvende ihtiyaç duyduğumuz olgular.

Ümidinizi kaybetmeyiniz. Şayet ümit etmiyor iseniz, acılar ile baş edebilme zihinsel kapasiteniz azalmış demektir.

Ancak şunu da akıldan çıkarmamak lazım.

fazla ümit ile kendini avutmak, gerçekliğin değiştirilemeyecek kadar kötü olduğu gerçeğini taşıyor olabilir.

Ahmet BULUT