Şehit Muhammed Mursi’den Müslüman Gençlere

Şehit Muhammed Mursi’den Müslüman Gençlere

Yalnızca Allah’tan korkun!

Çünkü Allah’ın çağrısı bu şekildedir. Rabbimiz buyuruyor ki:  “Onlar, Allah’tan gelen nimet ve keremle; Allah’ın, müminlerin ecrini zayi etmeyeceği müjdesinin sevinci içindedirler. Onlar yaralandıktan sonra Allah’ın ve Peygamberinin davetine uyan kimselerdir. Onlardan güzel davranıp iyilik edenlere ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlara büyük bir mükâfat vardır. İnsanlar onlara: “Düşmanınız olan insanlar size karşı bir ordu topladılar, onlardan korkun” dediler. Bu, onların imanını artırdı da: “Allah bize yeter. O ne güzel Vekil’dir” dediler. Bundan dolayı Allah’tan bir nimet ve lütufla kendilerine hiçbir fenalık dokunmadan geri döndüler ve Allah’ın rızasına uydular. Allah, büyük lütuf sahibidir. İşte o şeytan ancak kendi dostlarını korkutur, inanmışsanız onlardan korkmayın, Benden korkun.” (Ali İmran, 171-175)

İşte bu çağrı, Allah’tan hepimize sadece ve sadece kendisinden korkmamız gerektiğine dair açık bir çağrıdır.

Bu çağrı, ne olursa olsun asla yolumuzdan ve mücadelemizden geri dönmememiz ve yalnızca ona dayamamız ve yalnızca ona sığınmamız için yapılmış bir çağrıdır.

Bu çağrı, her zaman ve şartta, “Allah bize yeter o ne güzel vekildir” deme çağrısıdır. İşte bu da bizim için yeterlidir.

Davetçi bir şahsiyet olarak yaşayın!

Unutmayın! Allah kuluna baktığı zaman, onun emirlerine, sünnetine ve en sağlam bağ olan dinine sımsıkı sarılmış bir hal ve davetçi bir şahsiyet görmek ister. İşte bu Allah’ın hoşuna gider.

Bu nedenle, “Allah’ın ipine sımsıkı sarılın ve dağılmayın!” Bilin ki, biz dünyaya ancak barış ve selamet mesajıyla geldik. Biz savaş ya da düşmanlık değil ancak insanların hayrını istiyoruz. Ve bu hayır da inşaallah gerçekleşecektir.

Asla pes etmeyin ve hep sonuna kadar direnin!

Hücreme Kur’an-ı Kerim’in girmesini yasakladılar ama onu 30 yıl önce ezberlediğimi unuttular. Ancak ona dokunabilmeyi çok isterim…

Mısır’ın özgür halkına benden selam söyleyin. Onlara deyin ki, Mursi sonuna kadar direnecek. Dinimi asla dünyalığa satmayacağım.

Sizleri, çocuklarımızı; bizden sonra gelecek evlatlarımızı korumak istiyorum. Kızlarımız, geleceğimizin anneleri! Çünkü onlar çocuklarına anlatacaklar ve sizin ecdadınız “Adamdılar” diyecekler.

Asla dininizden ve değerlerinizden taviz vermeyin!

Hiçbir zaman haksızlığa boyun eğmeyin. Hiçbir zaman alçalıp da bozuk fikirlere itibar etmeyin.

Vatanımızdan, hukukumuzdan, haklarımızın ve dinimizden en ufak taviz vermeyin. Bu haklarımızın bedeli için benim kanım akacaksa, ben bu kurbanı vermeye hazırım.

Unutmayın! Allah her şeye kadirdir. Kimse sizi aldatmasın. Sakın aldanıp tuzaklara düşmeyin. “Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi haktan saptırma. Bize kendi katından rahmet ihsan eyle. Çünkü sen çok ihsan edicisin!” (Ali İmran, 8)

Ve bilin ki; “Allah emrinde galiptir. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.” (Yusuf, 21)

Gövdemi hapsetseniz de kalbimle taşlayacağım sizi, bundan sonra eve dönüşüm olmasa da gidecek bir cennetim var. Beni belki zaferlerle gömecekler lakin sizi ahımın ordusu devirecek! Allah yaşadıklarımı mazlum halkıma da zalimlere de unutturmasın.

Kur’an bizim anayasamızdır. Rasul bizim liderimizdir. Cihad bizim yolumuzdur. Allah yolunda ŞEHİD olmak en büyük arzumuzdur. Yaptığımız her amelin gayesi Allah içindir.

Abdülaziz KIRANŞAL