OYLUM HÜYÜK, KİLİS GASTRONOMİSİ VE YOK SAYILMAK

OYLUM HÜYÜK, KİLİS GASTRONOMİSİ VE YOK SAYILMAK

Kilis, Medeniyetlere ev sahipliği yapmış tarihi kentlere başkentlik yapmış 5 bin yıllık bir geçmişi olan muazzam bir şehir.

Memluklular, Selçuklular, Osmanlının Otag kurduğu serhat bir ilimiz, Hemen yanı başında Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş kıskacında kalmış, Suriye’ye komşu olmuş sınır bir şehri.

Elbette tarihte önemli bir geçiş yolu olmuş ve tarihi boyunca önemli gelişmelerin yaşandığı bir il Kilis.

Oylum Hüyük tarihi gibi ihtişamlı görünüşe sahip.

Oylum Hüyük’te yapılan kazı çalışmaları tarihe ışık tutuyor. En son 4 bin yıl öncesine ait zeytin çekirdekleri Oylum Hüyük’te bulundu.

Suriye’de yaşanan iç karışıklıktan dolayı terör örgütlerinin attığı roketlere hedef olmuş, her seçim döneminde iktidar partisine 2 milletvekili ve yine her seçim döneminde ilçeler dahil belediye başkanlıklarını veren bir il.

Ve bütün bunlara rağmen iddia ediyorum  Kilis, 20 yıllık AKP iktidarında istediği beklediği hizmetleri hiçbir şekilde alamamıştır.

Ben bu yazımda elbette bunlardan bahsetmeyeceğim.

Bahsetmek istediğim konu Kilis’i yakından ve çok ilgilendiren Gastronomisi ile ilgili.

Neydi mesele efendim gelin hep beraber hatırlayalım!

Geçtiğimiz hafta içerisinde “Oylum Hüyük’ten günümüze Kilis Gastronomisi” ile ilgili olarak İstanbul’da bir otel’de program tertip edildi.

Bildiğimiz programların aksine sığ, küçük, kimsenin görmediği bilmediği bir biçimde otel lobisinde düzenlenen bir program oldu.

Zaman zaman akşam haberlerinde televizyon kanallarında başka illerin İstanbul’da veya Ankara’da yapılan bu tür programlar şehrin ana meydanlarında icra ediliyor. Bizler de bunu televizyon kanallarından izliyoruz.

 Halk huna rağbet gösteriyor.

Halk hem yemekleri hem kültürünü hem de şehri yakında tanıma fırsatı buluyor.

Elbette yapılanları küçük düşürmek veya alaycı bir üslup kullanarak söylemek gibi bir dert içerisinde değilim.

Ancak lüks bir otel de yapılan bu programa halktan nasıl bir karşılık beklenir anlamak elbette mümkün değil.

Paydaşları Kilis Valiliği ve Kilis Belediyesi olan bu program İpekyolu kalkınma ajansı tarafında organize ve finanse ettirildiği belirtiliyor.

İpek Yolu Kalkınma ajansı ve yöneticileri bu programı Otel salonunda icra ederken acaba Kilis’ten bir yetkilimiz,

-Yahu Otel salonunda Kilis’in gastronomisi mi tanıtılır?

Neden açık alanlarda bunu gerçekleştirmiyoruz demedi?

Yine davetliler listesinde orada bulunanlar listesinde ki eksiklikler gözle görülür bir şekilde ortada dururken yetkililerimizden hiç kimse bu organizasyonun durumu ile ilgili bir tespitte bulunmadı.

Gastronomiden bahsediyoruz?

Ortada Kilis Türes yok. Başkanlığını Doğanhan Restoran sahibi Erdoğan Aktaş’ın yaptığı “TÜRES”Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği.

Gastronomiden bahsediyoruz memleketimize özgün yemeklerin yokluğunu orada görüyoruz.

Yine önemle üzerinde ısrarla vurgulamak istediğim bir konu da Otel ile ilgili.

İstanbul’da birçok saygın iş adamımız var ve Saygın iş adamlarımıza ait daha konforlu daha güzel daha ihtişamlı otelleri var.

İpekyolu kalkınma ajansı veya Kilis’te ki yetkililerimiz neden İstanbul’da Kilisli iş adamlarımıza ait olan otellerimiz ile irtibat kurmadan dışarıda ki başka bir otelde bu program icra edildi.

Halbuki, saygın iş adamlarımıza ait bu otellerde yapılacak olan bu programlardan belki de ücret dahi istenilmeyecekti, alınmayacaktı.

Elbette eksiklikler olabilir.

Elbette program için unutulan şeyler söz konusu olabilir ve bunlar anlayış ile bir şekilde karşılanabilir.

Yine bir başka mesele..

Kilis’i ilgilendiren Kilis’in gündemini günlerce meşgul edecek olan bu program için gazetecilerin programa davet edilmemesi program için çağrılmaması acaba ne ile izah edilebilir.

Sormak istiyorum, İpekyolu Kalkınma ajansı başta olmak üzere Kilis Valiliği ve Kilis Belediyesi Kilis’te görev yapan ve bu programı ayyuka çıkaracak olan gazetecileri yok mu saymak istedi.

Bunu bilmek bu sütunları yazan en azından bir gazeteci olarak bilmek en doğal hakkımız diye düşünüyorum.

Haa diyeceksiniz ki bir çok televizyon kanalı geldi, İstanbul’da bir çok basın mensubu konuya müdahil oldu denilebilir ancak Kilis’te ki gazeteciler nerede?

Gazeteci arkadaşlarımız programa davet edilerek onure edilemezmiydi?

Beyler böyle olmuyor.

 Bizler bu şehirde yaşıyoruz.

Kilis için çalışıyoruz ve bizler Kamu adına haberler üretiyoruz.  

Programı düzenleyen paydaşlar gazetecileri, Türesi ve değişik STK’ları programa davet etmediler.

Bunu eleştirmek ve yanlış olduğunu söylemek bizim vazifemiz.

Eğer misafirin misafiri olmaz diyorsanız burada sorumlu İpekyolu kalkınma ajansıdır.

O zaman da muhatabımız ve çağrımız İpekyolu kalkınma ajansına olacaktır.

Yoksa İpekyolu kalkınma ajansı da mı gazetecileri ve diğer STK’ları yok saymaya devam edecek.

Kalın sağlıcakla….