Namazda huşu için on altın kural

Abdestinize büyük özen gösterin:
Ne zaman alındığı belli olmayan, bozulup bozulmadığı konusunda şüpheli olduğunuz yıpranmış abdestlerle namaza durmayın. Abdestinizi ne kadar huşu ile alırsanız namazınızı da o kadar huşu ile kılarsınız. Temizliğinize çok dikkat edin. Abdest suyunu israf etmeyin. Abdestin, sizi günah kirlerinden temizleyip Allah’ın huzuruna hazırlayan bir ibadet olduğunu unutmayın.
Kalbinizi namaza hazırlayın:
Namazınızı geçiştirecek bir ruh hali ile namaza durmayın. Şu namazı kılayım da aradan çıksın düşüncesi ile namaza durmayın. Abdest sıkışıklığı varken, yemek hazırken namaza durmayın. Bedeninizle birlikte kalbinizi de namaza getirin. Bedeniniz namazdayken kalbiniz dizide, filmde, yemekte, iş yerinde, kasada, müşteride, internette, WhatsApp’ta, sosyal medyada kalmasın.
Namaza dertlerinizle gelin:
Namaza durmadan önce dertlerinizi ve bu dertlerinizi de ancak Allah’ın giderebileceğini hiç aklınızdan çıkarmayın. Her bunaldığınızda ve sıkıldığınızda hemen namaza koşun! Size hiçbir faydası dokunmayacak insanlara sorunlarınızı anlatıp durmaktansa her şeyin Rabbi olan Allah'a dökün içinizi ve O’ndan isteyin!
Unutmayın! "Namaz, kulun Rabbiyle gizli konuşmasıdır." (Buhari)
Bu kapıdan boş dönülmeyeceğini aklınızdan çıkarmayın:
Namaza durmadan önce asla eli boş dönmeyeceğiniz tek kapının Allah'ın kapısı olduğunu, yani namaz kapısı olduğunu hatırlayın. Çünkü kul Allah'a dua edince ya istediği nimete kavuşur, ya duası kadar günahı affolunur, ya duası kadar bela ve musibetten kurtulur ya da duası ahirette daha hayırlısı ile karşılık bulur. Ama asla eli boş olarak dönmez.
Allah’tan isteyeceklerinizi namazla isteyin:
Namaza dururken şu an sizin ihtiyacınız olan her nimetin sahibinin Allah olduğunu hatırlayın. “Her şeyin hazinesi Allah’ın katındadır.” (Hicr, 21) Bu hazinelerin anahtarları da Allah’ındır. “Göklerin ve yerin anahtarları O’nundur.” (Şura, 12) Bu hazinelerden ve nimetlerden isteme anahtarından birisi de namazdır. Çünkü Rabbimiz, “(Benden) sabır ve namazla yardım isteyin” (Bakara, 153) buyuruyor. O halde ne isteyecekseniz namazla isteyin.
Allah dilerse tüm sorunlarınızın anında çözülebileceğini hatırlayın:
Namaza dururken hiç aklınızdan çıkarmayın; şifa veren Allah’tır, ecelimizi belirleyen Allah’tır, evlere huzur veren Allah’tır, rızka bereket veren Allah’tır, evlat veren, verdiği evlatların kız mı erkek mi olacağını belirleyen Allah’tır. Evlatlarımıza hidayet ve ahlak veren de Allah’tır. Başarı Allah’tandır. İzzet ve itibar Allah’ındır. Kalpler Allah’ın elindedir. Kalpleri kaynaştıran da Allah’tır. İnsanı bir makama çıkaracak olan Allah’tır. Dilediğini dilediği anda indirecek olan da Allah’tır. İşte böyle bir Rabbin huzurunda durduğunuzu hiç unutmayın.
Her namazı son namazınızmış gibi kılın:
Her namazınıza durduğunuzda bu namazınızın elinizdeki son fırsatınız ve son namazınız olduğunu düşünün. Belki de günahlarınızın affı ve dualarınızın kabulü için son ibadetinizi yaptığınızı ve son fırsatınızı kullandığınızı düşünün. Sürekli ölümü ve hesabı hatırlayın. Namazınızı hızlıca değil ta’dil-i erkân ile kılın.
Namazda okuduğunuz sûrelerin anlamlarını öğrenin:
Başta Fatiha Sûresi olmak üzere namazda okuduğunuz tüm sûrelerin, yaptığınız tesbihlerin ve duaların anlamlarını öğrenmeye çalışın. Böylece namazda ne söylediğinizin farkında olun. Yeni sûreler ve özellikle dua ayetlerini manaları ile birlikte ezberlemeye gayret edin.
Haram lokmadan kaçının:
Kazancınıza faiz, rüşvet, haksız kazanç gibi haramlar karıştırmayın. Yediğiniz ve içtiğiniz gıdaların içinde haram katkı maddelerinin olmamasına özen gösterin. Helal sertifikalı ürünleri ve helal kesim etleri tercih edin. Çünkü yediklerimizin ve içtiklerimizin de huşu ile direkt ilgisi vardır.
Evinizde namaz için özel bir mescit edinin:
Namazlarınızı camide cemaatle kılmaya çalışın. Evde kıldığınız namazlarınız için de temizliği, sadeliği ve sakinliği olan bir köşeyi mescit olarak belirleyin.
Sakın unutmayın! Huşu, büyük bir nimettir. Bu nimeti elde etmek için vakit ayırmak, gayret etmek, sabırlı olmak ve Allah’a yönelmek gerekir. Çünkü her nimet gibi bu nimeti de verecek olan Rabbimizdir.
Dr. Abdülaziz Kıranşal