Kapalı Çarşı'ya Evet, AVM'ye Hayır 

İslam şehir mimarisinde AVM'ler yerine KAPALI ÇARŞI Kültürü vardır. İstanbul,Halep, Şam,Tebriz,Tahran,Isfahan'da çok muhteşem  kapalı çarşılar halen cıvıl cıvıl hayatiyetlerini devam ettiriyor. 

Kilis'te de 1935 yılında yıkılan bir  kapalı çarşının varlığı biliniyor.

O tarihten itibaren Paşa hamamı etrafında oluşan Alibey bedesteni,Beşe sokağı ve Paşa Hamamı sokaklarının üzeri bir proje dahilinde Kilis Belediyesi tarafından kapatılarak Kapalı çarşı hüviyeti kazandırılmaya çalışıldı.

Kalite ve estetik olarak çok hoş olmasa da ortada bir emek ve masraf var.Gönlümüz daha şık ve estetik bir görünüm istiyordu.Demek ki imkânlar şimdilik bu kadar.

Paşa Hamamı ve Ulu Cami'yi çevreleyen sokak ve caddelerde bulunan evlerin ve dükkânların cephe iyileştirmesi, dükkânların kepenklerinin  ve sundurmalarının tektipleştirilmesi eski şehrin görünümünü oldukça güzelleştirdi.

Emeği geçenleri gönülden kutlarız 

1960 yılına kadar Kilis'te yaşayan Yahudiler çoğunlukla bu çarşıda ticaret yaptıklarından dolayı "Yahudiler Çarşısı"olarak da anılan bu mekânlarda   her türlü giyim, hediyelik eşya, bujiteri ve tekstil ürünleri satılıyor.Çarşı günün her saatinde çok kalabalık ve özellikle bayanlar tarafından tercih ediliyor.

***********

Gönlü Güzel İnsanlar

Baharın güzelliklerini temâşa için şehirden uzakta dolaşırken,evinde yakacağı kalmadığı için  hanımıyla birlikte odun kırıntısı arayan Suriyeli Türkmen Süleyman'ı görünce aracımızdan inerek bir müddet sohbet ettik.

Sohbetimiz esnasında sıkıntılarını dinleyip, yarasına bir nebze merhem olmaya çalıştık.

Helal yoldan kırlarda odun toplayarak ısınmaya çalışan bu  gönlü güzel  insanlarla hemhâl olmak bizi oldukça mutlu etti.

*************

Ramazan-ı Şerif hepimize hayırlar getirsin.

İbadetlerimizi ay takvimini esas alarak yaptığımız için Ramazan ayı ve diğer dini günler ve geceler bir önceki seneye göre 11 gün önceye gelir.Bunda çok güzel hikmetler ve güzellikler vardır.Bu şekilde yılın bütün aylarında ve günlerinde oruç tutmuş oluruz.

33 yılda bir Ramazan aynı gün ve aya tekabül eder.Yaklaşık 80 yıl yaşayan bir Müslüman ömründe 2 defa bütün gün ve aylarda oruç tutma bahtiyarlığını elde eder.

Ay takviminde gece önce, gündüz sonra gelir. Onun için birinci gün orucun öncesinde gece Teravih namazı kılınır.

6 Şubat depremleri nedeniyle Osmanlı dönemi Camilerimizin büyük çoğunluğu restore nedeniyle kapalı durumda.Bu yüzden tarihi camilerimiz mahzun durumda..

Çocukluk ve gençlik dönemlerimizde Kilis'te 30 civarında cami vardı ve her gece ayrı bir camide Teravih namazı kılardık.Bu bizim için büyük bir zevk verirdi.Her İmam teravihi ayrı bir kıraatle kıldırırdı.Kimisi "Elemtere" ile, kimisi Rahman Suresinin ayetleri ile, kimisi Kur'an'dan seçtiği muhtelif ayetlerle kıldırırdı.

Merkezi sistem olmadığı için her vakit her minareden ayrı sâlâ ve ezan sesleri yükselir ve ayrı bir âhenk olurdu. Sabah namazından önce,Öğleden sonra  Mukabele okunurdu.Mukabeleye çok fazla katılım olurdu.

İkindi namazından sonra bazı camilerde vaaz verilirdi. Çocukluk ve gençlik yıllarımızın herşeyini özlediğimiz gibi Ramazanlarını da özlüyoruz.

Yaz geceleri kısa olduğu için sahura kadar yaptığımız sohbetler ve muhabbetler hâlâ hafızalarımızda taptaze durur. Yaz Ramazanlarında akran ve arkadaşlarla kırlarda yapılan iftarlarda belleklerimizde yerini koruyor. 

Velhâsıl Ramazan hangi aya ya da mevsime gelirse gelsin güzeldir ve unutulmaz anılara vesile olur.

İnşâallah bu Ramazan da tüm Müslümanların huzur ve mutluluğuna vesile olsun.