İNSANIN KATMANLARI, KALİTELİ AHLAK VE ADALET ÜRETMENİN İMKÂNLARI
- 12-07-2021 13:10
- 1220
İNSANIN KATMANLARI, KALİTELİ AHLAK VE ADALET ÜRETMENİN İMKÂNLARI
İnsan katman katman yaratılmış.
Önce vücudu için, yaşaması için gerekli donanımları oluşmuş.
Nefes almak, yemek yeme, üremek, hayatta kalmak en ilkel ama en güçlü duygularımız ve yanlarımız oluşmuş.
Sonra bizi diğer insanlara bağlayan sosyal bir varlık yapan ikinci katmanımız.
Empati ile beynin daha gelişkin katmanları bu dünyamızı kurmuş.
Sosyallik bize güç vermiş, dünyaya yavaş ama istikrarlı bir hâkimiyet kazandırmış.
En son üçüncü katman var olmuş. Düşünmemizi, hayal kurmamızı, yaratıcı ve işlevsel kurgular ve kurumlar üretmemizi sağlamış.
Medeniyet kurmuşuz, bilim üretmişiz.
Bir toplum yeme, içme, barınma, güvenlik sorunlarını vasat bir düzeyde çözünce
Sosyal olarak ahlak, hukuk, düzen, medeniyet isteyen bir topluma dönüşüyor.
Bu duruma ulaşan insanlarda; diğer insanlara, kurumlara karşı öz güven ile karışık bir bağımsızlık duygusu doğuruyor.
Siyasi yapılar genel olarak; diğer insanların kendisine bağlı ve minnet duymasına dayalı bir sistemden güç alıyor. Birey olmayı başarmış, kendi düşünce ve fikirleri olan bireyler gelişmemiş demokrasilerde pek sevilmeyen kişilikler.
Bunun içindir ki; geri kalmış demokrasilerde siyasiler toplumun birinci insan katmanını aşmasında çok istekli olmayabiliyorlar.
Ancak bu durum bir toplum için büyük risk ve tehlike içeriyor.
Temel ihtiyaçlarında devlete, siyasilere, bürokrasiye bağlı bir toplum; gelişkin bir ahlak ve adalet üretme kapasitesini zamanla kaybediyor.
Bugün kaliteli bir adalet ve ahlak içeren toplum yapısı arzuluyor isek,
İnsanların ilkel temel ihtiyaçlarını devletten, iktidardan, cemaatlerden, bağımsız ürettikleri bir ekonomik ve siyasal sitem kurmanın önemini görmeliyiz.
Bu işin çözümünü tek başına siyasilere bıraktığımızda, sorunun çözülemeyeceğini görmek gerekiyor. Genel olarak sorundan güç bulan bir yapı, çözümü coşku ile sahiplenemiyor.
Çözüm entelektüeller, filozoflar, ahlak düşünürlerinin rehberliğinde, tüm toplumun katılımı ve katkısı ile çözülecek gibi görünüyor.