İNSAN VE TOPLUM İLİŞKİLERİNDE YENİ BİR DİN DİLİNİN İHTİYACI

İNSAN VE TOPLUM İLİŞKİLERİNDE YENİ BİR DİN DİLİNİN İHTİYACI

Geleneksel islami görüş, ancak Müslümanların kendi aralarında kardeş ve eşit bir hukuku olduğu bilincine dayanır.

Bu Mekke'nin homojen cemaat yapısı içerisinde ;işlevsel ve mantıklı bir örgütlenme biçimi olabilir.

Ama günümüz modern ,heterojen toplumlarında, çok farklı din, düşünce ve kültürden insan bir arada yaşamaktadır.

İnsan zihninin ve vicdanının evrildiği ve daha kaliteli hale geldiği bu ortamda ve zamanda

Dindar insanların da yeni bir insan ve toplum felsefesine sahip olmaları kaçınılmazdır.

İçinde doğduğumuz ve ailemiz tarafından doğmatik kabul ettirildiğimiz dinimiz; bizleri sosyal olarak bir arada tutan, toplum olmamıza yardım eden , büyük insani kaygılarımıza cevap veren  ciddi bir KÜLTÜREL kardeşlik ve insanlık değerimizdir.

Diğer dinlerden bile olsa insan kardeşlerimizin Allah bilincine sahip olması, bir tanrıya saygı ve sevgi ile bağlanması bizlerin ikinci büyük DÜŞÜNCE kardeşliği değerimizdir. Çünkü varoluş ve hayatın anlamı tüm insanların ortak sancısıdır. Bu konuda emek vermiş tüm dinler, tanrı eksenli felsefeler temel İNANÇ olan Tanrı bilincinde ortak kardeşlerimizdir.

Üçüncü  çember AHLAK ve ADALET büyük çemberidir. Evrensel olarak tüm insanlar; ister inansın,ister inanmasın ahlak ve adaletin beklentisi ve çabası içerisindedir.

Diğer insan kardeşlerimiz ile AHLAK kardeşliğimiz en evrensel ve en insancıl temelimizdir.

Dünyada misafir olduğumuz müddetçe tüm insan kardeşlerimiz ile gireceğimiz ilişkinin temeli ahlak ve adalet olmalıdır. Bu temelde tüm insanlara eşit bir sevgi ve merhamet duymak en temel insani görevimizdir.

En genişi AHLAK ve ADALET kardeşliği olan insan ilişkimizin ve sevgimizin , DÜŞÜNCE kardeşliği ile tanrıya inanan tüm insanlara ve KÜLTÜREL olarak kendi dinimize inananlara daralarak yansıması,  doğaldır.

Yeter ki paradigmayı tersten kurup kültürel olan kendi dinimizi, en temel  insan değeri olarak almaya  kalkışmayalım. Yoksa insanlığın kalitesi artsın diye oluşmuş dinler, ironik olarak Tüm savaşların, diğer insan kardeşlerimize öfke ve nefretin malzemesine dönüşebilir.

Ne demiş Yunus.

Yaratılanı severiz yaradandan ötürü…..

Ahmet BULUT