İç Göçün Nedenleri ve Sonuçları

Yaklaşık 60 yıldır süren iç göçler günümüzde de yoğun şekilde artarak devam etmektedir. Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarında toplam nüfusun dörtte üçü köylerde yaşıyorken günümüzde bu oran tersine dönmüş durumdadır.
1- Türkiye’de iç göçlerin nedenleri!
a- Kırsal alanlardaki hızlı nüfus artışı. 
Miras yoluyla tarım alanlarının daralması, topraksız köylü oranının fazlalığı. 
b- Tarım alanlarının ve sulama imkânlarının yetersizliği. 
c- İklim ve yer şekillerinin olumsuz etkileri ile doğal afetler, deprem, sel, kuraklık ve erozyonlar.
ç- Tarımda makineleşmenin artması ve buna bağlı olarak tarımsal işgücüne ihtiyacın azalması. 
d- Ekonomik istikrarsızlık ve sosyal problemler. 
e- Terör ve töre baskısı.
f- Kırsal alanlarda Eğitim ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği. 
g- Kentlerde istihdam ve iş olanaklarının fazlalığı. 
ğ- Kentlerde eğitim ve sağlık gibi kamu hizmetlerinin yaygınlığı.
h- Akraba ve tanıdıkların daha önce göç etmiş olmasının teşviki.
ı- Ulaşım ve iletişim alanlarındaki gelişmeler.
i- Yüksek gelir beklentisiyle daha iyi sosyoekonomik düzeye yükselme arzusu. 
2- İç göçlerin sonuçları
a- Ülke genelinde nüfus dağılımı dengesizleşir, kent nüfuslarında aşırı artışlar görülür.
b- Yatırım dengesi bozulur.
Kentler düzensiz ve çarpık genişler.
c- Sanayi tesisleri kent içinde kalır ve çevreyi kirletir.
ç- Kentlerde konut sıkıntısı çekilir.
d- Kentlerde işsizlik oranı artar ve nitelikliler daha düşük ücretlerle çalışmak zorunda kalırlar.
e- Kentlerde arz/talep dengesi bozulur, ekonomi olumsuz etkilenir.
f- Başta çocuk ve gençlerde olmak üzere kültürel farklar uyum sorunları oluşur.
g- Yerel kültürlerden uzaklaşılır, akraba bağları ve aile yapıları zedelenir.
ğ- Asayiş sorunları artar.
Ne Yapmalı? 
İç göçlerin olumsuz etkilerinden kurtulmak için öncelikle göçlerin engellemesi gerekir. Ancak göçleri yasaklayıcı tedbirlerle engellemeye kalkışmanın ilave sorunlara yol açacağı aşikârdır. Göçleri önlemek için vatandaşların refah düzeylerinin yükseltilmesi adına imkânlar geliştirilmelidir.
Yazının devamı yarın.
Sevgilerimle... 
Turan KAYA