Hastane Günlüklerim (4)

Kulak enfeksiyonu ayakta tedavi ile geçmeyince soluğu enfeksiyon uzmanında aldık.Kulağımızdaki geçmeyen enfeksiyonun tahlil sonucunu görünce doktor bey "14 gün hastanede kalarak antibiyotik tedavisi görmeniz gerekir" dedi.Mecburen kabulleniyoruz. Hastane yatışımız yapılıyor.
İlk başta bu kadar uzun süre nasıl hastanede kalacağım diye endişeleniyorum. Apar topar geldiğimiz için eşim eve giderek lüzumlu eşyaları getirirken O'na "Okuyabileceğim bir kaç kitap getirmesini tembihliyorum.
Cenab-ı Allah insana öyle güzel sıfatlar vermiş ki onlardan bir tanesi de 'Sabır' kavramı.Dört duvar arasındasınız.Genişçe evinizi terkederek 30-40 metrekare bir alanda birçok alışkanlıklarınızı terkederek burada tedavi olacaksınız.
İlk sınav kahvaltı tabağıyla başlıyor. Kibrit kutusu kadar peynir, 6 adet zeytin,birkaç dilim domates ve salatalık.Tabi ki ekmek..
Öğle ve akşam yemekleri sebze ağırlıklı,miktar olarak az, tuzsuz ve fakat her öğünde bir bardak yoğurt ve meyve..
Şükür edenler için iyi bir menü.Kahvaltı sabah ezanından bir saat önce geliyor.
Hastane şehre uzak olduğu için hoparlör sistemi sayesinde 5 vakit ezan rahatlıkla duyuluyor.Günler geçiyor.Ben ortama alışıyorum.Hemşireler oldukça kibar ve nazik davranıyorlar.Doktorum hergün sabah kontrole gelerek durumumu soruyor.Hastane odaları hergün 3 defa dezenfekte edilip etraflıca temizleniyor.Lavabolarda 24 saat sıcak su ve banyo imkânı var.
Her odada elbise asmak için gayet güzel gardırop yapılmış. Yalnız elbisenizi asmak için evden askı getirmeniz gerekiyor.Gardroplarda niye 2-3 askı yok diye merak ettim.Sebebi üzücü..Hastaneden taburcu olan hasta askıları beraberinde götürdüğü için askı bulundurulmuyormuş.İnsan kalitemizin 5-10 liralık bir askıya bile tenezzül edecek kadar düştüğünü öğrenince kahroluyorum.
Devam edecek...