GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ (1)

GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ (1)

         Günlük yaşamda seslerin varlığı insanların kendilerini iyi hissetmesi için gerekli olup, konuşma, müzik,doğadaki sesler yaşantımız için vazgeçilmezdir. Ancak istenmeyen ses olarak tanımlanan gürültü, insan sağlığını olumsuz etkiler.

          Giderek artan sanayi ve kentleşme sonucunda gürültü,her yerde olduğu gibi ülkemizde de önemli bir çevresel kirlilik etkeni haline gelmiştir.

         Çevre gürültüleri,toplumlarda işitme bozukluğu ve bazı psikolojik rahatsızlıklar için risk oluşturmaktadır.

         1971'de Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından gürültünün insan sağlığına karşı ana bir tehdit olarak görülmesi gerektiği bildirilmiştir. Türkiye de bu soruna duyarsız kalmayarak 4 Haziran 2010  tarihinde "Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği"ni yürürlüğe koymuştur.Çok uzun ve ayrıntılı olan bu yönetmelikte çevresel gürültünün kontrolüne ilişkin genel ilkeler ise şöyle belirlenmiştir;

          1-)Hiç kimse susturucu veya ses giderici diğer parçaları olmadan bir motorlu kara taşıtını  çalıştırmamalıdır.

          2-) Bir motorlu araç üzerinde veya içinde korna veya ses çıkaran başka bir  cihaz, zorunlu haller dışında gürültü rahatsızlığına neden olacak şekilde çalınmamalıdır.

          3-) Radyo,televizyon, müzik seti ve her türlü müzik aletleri, kamuya açık alanlar ile kamunun geçit hakkı olan kara ve deniz de, toplu taşıma araçlarında rahatsızlık verecek şekilde çalınmamalıdır. 

          4-)Gürülteye duyarlı yapıların bulunduğu alanlarda yüksek sesle konuşmak, bağırmak,ses yükselticisi gibi (anons sistemleri)araçlar kullanarak ve darbeli düzenli veya düzensiz sesler çıkararak propaganda,reklam,duyuru, tanıtım ve satış yapmak yasaktır.

          5-) Bina içi ve dışı dahil olmak üzere konut alanlarında ve diğer gürültüye duyarlı alanlarda mekanik veya motorlu dikiş makinesi,matkap, testere, öğütücü, çim biçme makinesi, koşu bandı veya benzeri araçların 19.00-07.00 saatleri arasında çalıştırılması yasaktır.

           6-) Hassas ve az hassas kullanımların  bulunduğu alanlarda ise konser, gösteri,miting,tören, festival ve benzeri açık hava faaliyetlerinin  24.00-07.00  saatleri arasında yapılması yasaklanmıştır.

          Yönetmelik en ince ayrıntılarına kadar gürültüyü önleyici tedbirler ve yaptırımlar getirmiş iken,sahada acaba durum nasıl?Toplumumuz yasalarda belirtilen hususlara ne kadar uyuyor,uymayanlara ne gibi yaptırımlar yapılıyor? Bu konulara bir sonraki yazımızda değinmeye çalışacağız.

Cahit Faruk İslamoğlu