GÜNÜMÜZ AYDINLARI

GÜNÜMÜZ AYDINLARI

Günümüz aydınları ile ilgili ne zamandır bir yazı yazmak istiyorum. Öyle ya, toplumun kendisi aydınlanmış ve çevresini aydınlatan isimlere her zaman ihtiyacı olmuştur. Nereden başlayacağımı bir türlü kestiremedim. Önce aydın ne demek Google amcaya sorarak genel bir fikir edineyim dedim. Şöyle bir cevap aldım;

"Genellikle öğrenim görmüş, çok okumuş, kültürlü, bilgili, görgülü, ileri ve açık düşünceli, kendisi aydınlanmış olduğu için çevresini de aydınlatabilecek nitelikte olan" kişilere aydın denirmiş.

Eskiden aydın denildiği zaman aklıma aynı surete sahip, milli hassasiyeti olmayan, yaşadığı coğrafyanın durumundan bi haber, genel olarak evrensel kuramlar üzerinde insan hakları gibi değerler üzerinde duran insanlar gelirdi. Neden beynimde böyle bir intiba ortaya çıktı bilmiyorum. Yine de bunu 90'lı yılların atmosferine bakarak anlamak mümkün olur kanaatindeyim.

Zamanla her ideolojinin kendi aydını olduğunu öğreniyor insan. Doğal olarak aydın hangi kesimden ise o kesimin değerlerini şiddetle savunan ve topluma bunu servis ederek onlarında kendileri gibi aydınlanmasını sağ... Yok öyle değil. Toplumunda kendileri gibi düşünmesini isteyen çeşitli isimler olduğunu fark ediyoruz

En azından bu durum son yıllardır böyle. Peki genel olarak kendi ideolojisi savunmayıp toplumun değerlerini ön plana tutan ve toplumun bilgi/birikim seviyesini arttırarak insani değerler üzerinde duran aydınlar yok mu? Var. Bu tür isimler muhakkak var ama çölde su arar gibi aramak lazım.

Maalesef yeni Türkiye'de bu isimlerin bir karşılığı yok. Bu isimlerin bir kısmı yazıyor / çiziyor / konuşuyor ama seslerini duyan yok. Bir kısmı kendi köşesine çekilmiş toplumun umursamazlığı nedeniyle "Ne haliniz varsa görün!" diyerek kendilerini izole etmiş.

Peki bu isimler olmadığı zaman ne oluyor? Herhangi bir TV kanalını açıp herhangi bir yorumcuyu dinlersek anlıyoruz ne olduğunu. Neyi savunduğunu bilmeyen, savunduğu değerlere konuşarak daha çok zarar veren, ne olursu olsun şovenistliği meslek haline getirmiş isimlere meydan kalıyor. Bu bahsini ettiğim şahısları aydın bölümüne almak biraz saçma olur. Ama kendilerini aydın olarak görmeleri en tabi hakları, bir şey diyemeyiz.

İnsan sadece fiziki beslenmeye değil, aynı zamanda fikri beslenmeye muhtaçtır. Bazı istisnalar dışında bu beslenmeyi sağlayacak kaç insan var karşımızda? Neden hala 60'lar ile 90'lar arasında ortaya atılmış ve o yılların ruhunu taşıyan fikirler tartışıyoruz? Bugün yeni kuşaklara yön verecek bir aydın topluluğun olmaması bu kuşakları kendi zihinlerinde kaybolmaya mahkum eder.

Çağın ruhunu yakalamış ve çağın ötesini görerek kendi perspektifini topluma lanse edecek aydınlara her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Onlarında bizim açık görüşlü ve bilgiye aç olmamıza ihtiyacı var.

Karanlıkta kaybolmamak ve en azından kendini aydınlatan bireyler olmamız dileğiyle..

Kalın sağlıcakla..

A. Haşim Özyurt

hasimozyurt@gmail.com