Emeklinin Bir Kimliği Bile Yok!

Kilis 7 Aralık Üniversitesi'nde Kütüphane ve Dokümantasyon Daire başkanı iken çok sevdiğim ve saygı duyduğum emekli iki hocaefendi ziyaretime gelmişlerdi.
Hoş-beşten  sonra hocaefendilere "Emeklilik nasıl bir şey?diye bir soru yönelttim.Cevapları "Ne sen sor, ne biz söyleyelim" oldu. Nasıl yani dedim. "Selam alanlarımız bile azaldı.Kendinizi değersiz hissediyorsunuz" dediler.
Valisiniz,Müdürsünüz,Müftüsünüz,Öğretmen ya da polissiniz.
Bugün itibariyle emekli oldunuz.Makamınızdan ve mevkinizden dolayı sizi arayanlar,soranlar, bayram tebriği gönderenler,çiçek gönderenler birdenbire yarıya düşer,birkaç yıl sonra iyice azalır.
Çünkü artık insanların işine yaramaz olmuşsunuzdur.
Siz de yeni hayata alışmada epey psikolojik  zorluklar yaşarsınız.
Çünkü artık emekli olduğunuzu ispat edecek bir kimliğiniz bile yoktur.
Bu olayın manevi yönü.Bir de maddi yönü var.
Çalışırken aldığınız maaşın birdenbire yarıya düşmesinin ızdırabını yaşarsınız.
Son bir yılda hükümet emeklilere  öyle bir güzellik yaptı ki; amirlerin  maaşlarını memurlarla, az prim yatıranla çok prim yatıranın maaşını asgaride  eşitleyip  büyük bir adaletsizliğe imza atarak  zaten bozulmuş olan  moralleri  iyice bozdu.
İnsan,açlığa,susuzluğa razı olabilir ama adaletsizliğe asla razı olamaz.
Son bir yılda dengeler o kadar şaştı ki neredeyse düzeltmek imkansız hâle geldi.
Adalet ve Kalkınma Partisine isimlerinin ilk kelimesini bir kez daha hatırlatırız.