Batı Şeria’da Yine Kan Yine Gözyaşı         

Batı Şeria’da Yine Kan Yine Gözyaşı                              

Türkiye güçleninceye kadar İsrail terör saldırıları devam edecek anlaşılan...Çünkü yine kan,yine gözyaşı,yine kötü haber...

İsrail’in işgal altında tuttuğu Batı Şeria'nın Cenin kentine düzenlenen saldırıda  9 Filistinli kardeşimizin şehit olduğu ve onlarca yaralı olduğu  haberleri geliyor..

Bu saldırı 2002' de Cenin kampında 1300 Filistinlinin katledildiği saldırıyı bizlere yeniden hatırlattı.

Anlaşılan hiçbir şey değişmeyecek.. İsrail’in 2023 yılında yaptığı terör saldırılarında 200’e  yakın Filistinli şehit oldu ve yüzlerce yaralı, yüzlerce aile darmadağın edilerek kadın, çoluk, çocuk perişan oldu. 

İnsan hakları savunuculuğuna soyunan Batı ve Amerika’nın bu duruma dur demesini beklemek hayalcilikten öteye geçmiyor maalesef.

1948 den beri Filistin topraklarında gerçekleştirilen işgal  ve katliam hız kesmeden devam edebiliyorsa burada en büyük vebal dünyaya jandarmalık yapan ülkeler ve halkı müslüman olan ülkelerdeki kukla yönetimlerdir.

Gerçi kukla yönetimlerden tepki beklemek eşyanın tabiatına aykırı olsada orada yaşayan halklar bu zulüm ve işgallerden rahatsız olup tepkilerini en yüksek seviyede dile getirmeliler diye düşünüyorum.

Avrupa ülkelerinden bazılarının artan şiddet eylemlerinden ötürü kaygılıyız şeklindeki düşük volumlü tepkileri bize ancak timsah gözyaşlarını hatırlatıyor.

Türkiye gibi üç beş ülkenin terörü lanetlemeleri ve bunun bir insanlık suçu olduğunu haykırmaları maalesef durumu değiştirmiyor.

Yazımın girişinde de belirttiğim gibi Türkiye’nin siyasi,askeri ve ekonomik yönden  kendini geliştirmesinin elzem olduğu ortaya çıkıyor.

 Bugün Amerika’nın ve Avrupa’nın hamiliğini yaptığı  bir ülkeye herhangi bir ülkenin saldırısı nasıl ki söz konusu olamazsa, güçlü bir Türkiye’nin hamiliğini yaptığı bir ülkeye de kimse yan gözle bakamaz demenin ütopik bir yaklaşım olmadığını herkes bilir.

Hani derler ya adamın göğsüne vurmuşlar ah arkam demiş..

Filistin'in arkası yok diye topraklarını işgal edip insanları öldürmek dünyanın gözünün içine baka baka cürüm işlemektir.

 Sorunun çözümünün her iki toplum açısından bakıldığında kalıcı bir barış ve gerçekçi çözüm için dünyaya racon kesen güçler  (BM) tarafından çaba gösterilmesi gerektiğini ve alınan kararlarla ilgili yaptırımların uygulanması gerektiğini düşünüyorum.            

Marjinal ve tek taraflı çıkarlara dayalı çözümlerin sorunu daha da kronik hale getirdiğini ve çıkmaza sürüklediğini herkesin görmesi gerektiğinin vakti geçiyor.

Necmettin ŞEKEROĞLU