Oyuncak bebeklerin yürek burkan hikayesi

Oyuncak bebeklerin yürek burkan hikayesi

1. Dünya Savaşı öncesindeki felaket çağı olarak nitelendirilen 1800-1900'lü yılların Almanya'sında yoksul ailelerin sattığı çocuk saçlarından yapılan oyuncak bebekler, Gaziantep'teki müzede sergileniyor. Vitrinlerde korunan ve her birinin ayrı hikayesi olan bebekler, görenleri duygulandırıyor

Oyuncak bebeklerin yürek burkan hikayesi

GAZİANTEP (İHA)

1. Dünya Savaşı öncesindeki felaket çağı olarak nitelendirilen 1800-1900'lü yılların Almanya'sında yoksul ailelerin sattığı çocuk saçlarından yapılan oyuncak bebekler, Gaziantep'teki müzede sergileniyor. Vitrinlerde korunan ve her birinin ayrı hikayesi olan bebekler, görenleri duygulandırıyor

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından 2013’te açılan oyuncak müzesinde, porselen bebekler, özel yapılmış cam duvarlar arkasında sergileniyor. Müzede yine Kurtuluş Savaşı öncesi ve sonrasında yapılan Alman bebekleri de yer alıyor. Bebekler, eski olması kadar, yapımında gerçek saç kullanması nedeniyle de dikkat çekiyor. Saçları gerçek olan ve dünyada nadir sayıda kalan bebekler, müzede camekan fanuslar içerisinde korunuyor. Saçları gerçek olan porselen bebeklerin ilginç hikayeleri ziyaretçilerin ilgi odağı oluyor.

“Para kazanmak için kendi gerçek saçlarını satıyorlar”

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Oyuncak ve Çocuk Müzesi Sorumlusu Aslıhan Yakıcı, 6 Nisan 2013 yılında müzede sergilenen tüm oyuncakların Sunay Akın danışmanlığında yurt dışındaki koleksiyonerlerden toplanarak, satın alındığını hatırlattı. Almanya’da savaş zamanında eski zamanlarda maddi durumu kötü olan kadınların ve çocukların para kazanmak için kendi gerçek saçlarını sattıklarını ifade eden Yakıcı, "Almanya’da savaş zamanında eski zamanlarda maddi durumu kötü olan kadınlar para kazanmak için kendilerinin ve çocuklarının saçlarını satıyorlarmış. Bu saçlar da bebek yapan oyuncak fabrikalarına gidiyor. Şu anki porselen bebeklerimizin saçlarını yapmış oluyorlar. Hüzünlü bir hikayesi var aslında bebeklerimizin saçlarının. Bu oyuncağımız 1800’lü yılların sonu 1900’lü yılların başında yapılmış durumda. Genelde de porselen bebeklerimiz 1900 ve 1930 yıllarına ait oyuncaklarımız.

Müzemizde sergilenen birçok oyuncağımız kendi seri üretimlerinde ilk olanlardan oyuncak müzesi denildiği zaman akla ilk olarak çocuklar geliyor. Çocuklardan ziyade yetişkinlere müzemiz daha çok hitap ediyor. Çocuklar oyuncakları sadece oyuncak olarak görüyorlar ama yetişkinler buraya geldikleri zaman kendi hatıralarını tekrardan yaşamış oluyorlar ve kendi eski dönemlerine dönmüş oluyorlar” diye konuştu.