“Deprem bölgesindeki okulların yapım işi rant olarak görülmemeli, ranta dönüşmemelidir.
Sığınmacı problemi, roket saldırıları, pandemi ve doğal afetler sebebiyle sekteye uğrayan bölgemiz ve ilimizin eğitiminin daha fazla yara almaya tahammülü kalmamıştır. Birçok okulumuz ikili eğitim yapıyor ve dolayısıyla 40 dakika olması gereken dersler 30 dakika olarak yapılıyor. Bu durum eğitimin hem niceliğini hem de niteliğini önemli ölçüde etkilemektedir.
Bürokratik süreci hızlandıracak adımlar bir an önce atılmalıdır. Sadece ekonomik olacak diye veya başka örtülü sebeplerle okul yapımı işinde uzun zaman alacak formüller tercih edilmemelidir.
Kapatılan kamplarda bulunan çelik konstrüksiyon binaların taşınması ve yeni çelik konstrüksiyon veya bu tarz binaların yapımı eğer hızlı bir çözüm olabilecekse ivedilikle değerlendirilmelidir. Böylelikle boşalan kampta kalan okulların çürümesinin de önüne geçilerek hem kamu zararı önlenecek hem de depremden zarar görerek yıkılan okulların yerlerine yenileri bir an önce yapılarak tekli eğitime geçmesi ve sınıf mevcutlarının azalması sağlanabilecektir. Böylelikle gündemde de yer alan karanlıkta okula gitme ve dönme durumları da önlenecektir.
3-4 yıl zaman alabilecek yeni bina yapım işleri yerine daha pratik çözümler üretilmelidir. Dedi.
Sendika Başkanı Doğan:
“İkili eğitim yapılan okullarda 40 dakika yerine 30 dakika ders gören bir öğrencinin eğitim göreceği okulun yapımı süreci 4 yıl sürse bu durum diğer öğrencilere göre 1 yıl daha eksik ders görmesi anlamına gelmektedir. Bunun hem telafisi mümkün değildir hem de anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır. 1 yıl daha az eğitim görmüş bir öğrenci ile diğer öğrenci aynı sınava girecek ve geleceklerini belirleyecek. Öğretim kayıpları kadar eğitim kayıpları da çok büyük olacaktır. Bu büyük bir vebaldir. Yaşadığımız olağanüstü durum karşısında olağanüstü çözümler üretilmelidir. En hızlı ve sağlam çözüm yöntemleri bir an önce hayata geçirilmelidir. Eğitim bürokrasisinin, bu durumun ehemmiyetini Siyasilere, Valilik Makamına, Bakanlık Teşkilatına anlatması boynunun borcudur. Yukarıya sorun bildirmemek, her şeyi güllük gülistanlık göstermek, aciliyeti olmayan işleri öncelemek hem ilimize hem eğitimimize hem de çocuklarımıza yapılabilecek en büyük kötülüktür. Kaybedilen zaman geleceğimizden gitmektedir.” diyerek yetkililere seslendi. Haber: Mehmet REYHANLI