Mevlit Kandili Kilis genelindeki tüm camilerde dualarla idrak edildi

Mevlit Kandili Kilis genelindeki tüm camilerde dualarla idrak edildi

Alemlere rahmet olarak gönderilen sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.s.) dünyayı teşriflerinin yıldönümü dolayısıyla, Kilis İl Müftülüğü tarafından yatsı namazı öncesi Merkez Hacı Cümbüş Camii’nde "Mevlit Programı" düzenlendi.

Mevlit Kandili Kilis genelindeki tüm camilerde dualarla idrak edildi

Kilis

Alemlere rahmet olarak gönderilen sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.s.) dünyayı teşriflerinin yıldönümü dolayısıyla, Kilis İl Müftülüğü tarafından yatsı namazı öncesi Merkez Hacı Cümbüş Camii’nde "Mevlit Programı" düzenlendi.

Programda Kuran-ı Kerim tilavet edildi, ilahi, kaside ile mevlidi şerif okundu ve Efendimiz(SAS)’e salavatı şerifler getirildi. Namaz öncesi vaaz eden İl Müftüsü Abdurrahman Şahin, Mevlit kandilini ihya etmenin en güzel yolunun üç vazifeleri yerine getirmek olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi;

“Kandil gecelerinde bize soruyorlar, ‘Hocam, bu gece ne yapalım, kaç rekat namaz kılalım, ne kadar Kur'an okuyalım, nasıl bu geceyi ihya edelim?’ İşte bu sorunun cevabını şimdi veriyorum, bu geceyi en güzel bir şekilde ona karşı ümmet olarak, her birimize düşen üç vazifeyi yerine getirmeye karar vererek ihya edeceğiz.

Birincisi anmak, ikincisi anlamak, üçüncüsü yaşamak… Önce anmak, bizim bu konuda elhamdülillah hiçbir sorunumuz yok. Resulü Ekrem’i hep muhabbetle yad ediyoruz. Her an O’nun mübarek ismi şerifini duyduğumuzda elimizi kalbimize koyuyoruz, ‘salat ve selam senin üzerine olsun ya Resulullah’ diyoruz. Namazlarımızda, ezanlarımızda, şehadetlerimizde O’nun adını idrak ediyoruz. Kametlerimizde onu yad ediyoruz, az önce dinlediğimiz ilahilerde, kasidelerde, naat-ı şeriflerde hep onu sevgiyle yad ediyoruz, anıyoruz, muhabbetle yad ediyoruz, böylece birinci vazifemizi yerine getirmiş oluyoruz.

Ancak bizden beklenen sadece bu birinci vazife değil, bizden beklenen sadece Peygamberimizi anmak değil, ikinci büyük vazife anlamak… Asıl bizden istenen anlamaktır, O’nu tanımak ve anlamak. Elbette tanımak için kitaplar okuyacağız, O’nun o güzel hayatını doğumundan vefatına kadar bize aktaran siyer kitaplarını okuyacağız. Ancak, siyer kitaplarını okumakla sadece anlamış olamayız, birkaç hadis kitabını okuyarak O’nu anlamış olamayız, O’nun o güzel suretini, şemailini bize anlatan kitapları okuyarak anlamış olamayız. Biz tarihte yaşanmış, hayatı bitmiş bir kahramanın hayatını okur gibi Resulü Ekrem Muhammed Mustafa’nın hayatını okuyamayız.

Üçüncü vazifemiz, yaşamak. Anmak, sevgiyle, muhabbetle yad etmek, hayatımızda daima O’nunla olan gönül irtibatımızı diri tutmak sonra, O’nu tanımak, onu anlamak, onu anlamak için de Resulullah’ın bütün yönlerini okumak ve anlamak… Hem Peygamber olarak, hem beşer olarak, hem baba olarak, hem komşu olarak, hem dost ve arkadaş olarak, hem Allah’ın kulu olarak O’nu anlamak. Ama bizden asıl istenen üçüncü bir vazife var. O da yaşamak ve örnek almak. Diyor ki Rabbimiz yüce kitabında, ‘Allah’tan dünyada sevap umudu içinde olanlar, ahirette cennet umudu içinde olanlar ve Allah’ı çok ananlar için Muhammed Mustafa güzel bir örnektir’ Allah onu bütün insanlığa örnek olarak gösteriyor birinci ayette. İkinci bir ayet şöyle, ‘Habibim de ki, eğer Allah’ı seviyorsanız bana tabi olun Allah da sizi sevsin’ Demek ki Allah’ı sevmenin yolu Peygambere, Muhammed Mustafa’ya tabi olmaktan geçiyor. Allah’ı sevmenin yolu, Resulü Ekrem’e tabi olmaktan geçiyor.

Biz adalet ve merhamet timsali olan bir Peygamberin ümmetiyiz. Böyle bir Peygamberin ümmeti olmakla Cenabı Hak bizi şereflendirmiş hamdolsun. Böyle bir Mevlit Kandilinin tekrar O’nun getirdiği rahmetin, merhametin bütün yeryüzüne, bütün insanlığa yayılmasına vesile olmasını Cenabı Hakk’tan niyaz ediyorum. Sizin yüreklerinizden, çocuklarınızın yüreklerinden Muhammed Mustafa sevgisi hiçbir zaman eksik olmasın. Kandiliniz Mübarek Olsun. dedi.”

(Haber Merkezi)