Kızılgöl Bağcılık Genel Müdürü Sedat Açıkbaş, Bereketli Hilal coğrafi sınırlarının içerisinde yer alan Kilis’in 3 harikasının bulunduğunu ifade ederek bunlardan ilki 11.000 yıllık bir antik tarih, ikincisi zeytin, üçüncüsü üzümdür. Kızılgöl Bağcılık olarak biz belki sadece üzümü temsil ediyoruz. Ancak bizim başka bir misyonumuz daha var.
Kilis’in değerlerini yurt içinde ve yurt dışında doğru bir şekilde tanıtmak istiyoruz.Bu düşüncemizi gerçekleştirmek için de paydaşlarımızdan bir şey istiyoruz. Burada gördüğünüz güzel şeyleri herkese anlatmanız.
Kızılgöl Bağcılık olarak bizim Kızılgöl köyünde 165 dönüm bağımız bulunmaktadır. Bu bağların ortasına üzüm işleme tesisi kuracağız. Bölgemizde bulunan bağcı dostlarımıza fideyi biz vereceğiz. Her tür desteği sağlayarak, profesyonel bağcılığa geçmeleri konusunda isterlerse yönlendirme yapıp, telli terbiye sistemi ile bağcılığı öğreteceğiz. Sonrasında ürünlerini de biz değerinde alacağız.
Kilis; gastronomisi, üzüm bağları ve köklü tarihi ile turizm potansiyeli çok yüksek bir şehir.Uzun yıllar başka şehirlerin gölgesinde kalmış ve değerleri unutulmaya yüz tutmuş. Bağlara gidip geldikçe Kilis'in değerlerini gördükçe bundan çok daha iyisini hak ettiğini ve herkesin bu bölgeyi keşfetmesi gerektiğini gördük. Ve bu sebepten bölge halkı ve esnafı ile iş birliği içinde olarak 'Miras Kilis' agro turizm projesini başlattık. Bölgenin tarımsal ve gastronomik değerinin yanında, bir kültür rotasında olması son derecede kıymetli ve altı çizilmesi gereken bir değer. Kilis yepyeni bir gastronomi, bağ ve kültür rotası neden olmasın?" diyor.
Kilis, kaliteli üzüm yetiştiriciliğinde de Türkiye'de ilk sıralarda. Urumu, Dökülgen, Hönnüsü, Rumi ve Horos Karası gibi çok kıymetli üzümleri var. Horos Karası saygın ampelografların (asma gen bilimi uzmanlarının) kitaplarında yüksek kaliteli kırmızı üzüm çeşidi olarak yer almakta. 17. yüzyıl seyyahlarından Evliya Çelebi meşhur Seyahatname'sinde Kilis için "Kırk çeşit üzüm veren bağlar ortasında bir kent" şeklinde tanımlanmasını yapması da tesadüf olmadığını görüyoruz” diye konuştu.
“Kilis ve çevresiönemli bir bağcılık merkezidir” diyen Sn.Açıkbaş, Oylum Höyük Kazı Başkanı Prof Dr. Atilla Engin ile kazı alanını gezdiğini vurgulayarakGaziantep Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Oylum Höyük Kazı Başkanı Prof Dr. Atilla Engin başkanlığında yürütülen kazılarda gün yüzüne çıkan 4000 yıl öncesine ait Kilis Zeytin çekirdeği ile üzüm çekirdeği bulundu. Arkeolojik bulgular, Kilis ve çevresinin en az 4000 yıl öncesinde önemli bir bağcılık ve merkezi olduğunu, kazılarda ele geçen karbonlaşmış üzüm ve zeytin çekirdekleri, bazalt ve kireçtaşı tekneler ile çoğu Tunç çağlarına (MÖ 3000-1200) tarihlenen üzüm kapları bölgede bağcılığın yoğun olarak yapıldığını ortaya çıkarmıştır dedi. (İbrahim Güneş)
