İSTİKLAL DESTANI VE MEHMET AKİF

İSTİKLAL DESTANI VE MEHMET AKİF

Alp Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Yabancı, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un, “Yazmış olduğu İstiklal Marşımızın her okunduğunda ismi hep anılacak ve rahmetle anılacak." dedi.

Kurtuluş Savaşı günlerinde onurlu yüreklerin söylemek isteyip de söyleyemediği, nasıl dile getirileceğini bilmediği nice duyguların olduğunu belirten Yabancı, Mehmet Akif’in tam da o sırada çıkıp vatandaşın duygularına tercüman olduğunu kaydetti.

Mehmet Akif Ersoy’un, Kurtuluş Savaşını on kıtaya, kırk bir dizeye sığdırdığını belirten Ömer Yabancı, “Milli Mücadeleyi en mükemmel şekilde dile getiren milletin sesine ses, duygularına tercüman oldu. Koca Türk milletinin; bağımsızlığını haykıran gür sesi oldu. Sadece dünün değil bugünün, istiklalin ve istikbalin şairiydi o...

Aziz Akif’in yüreğinden dökülen İstiklal Marşı bir şiir değil destandır. Türk milletinin varoluş destanı, yeniden diriliş sembolüdür. Bir milletin vatana ve Hakk’a bağlılığının tüm dünyanın duyacağı sesli haykırışıdır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, Kurtuluş Savaşı'nın sürdüğü günlerde milli şahlanışımızı ifade edecek bağımsızlık marşına ihtiyaç duyulmuş ve bir yarışma düzenlenmişti. Akif para ödülü olduğu için yarışmaya katılmak istemedi. Milli Eğitim Bakanının mektubu üzerine ikna olan Mehmet Akif, yarışmayı kazansa da para ödülünü almayacağını açıklayarak yarışmaya katıldı. 724 eserin katıldığı yarışmadan İstiklal Marşı birinci seçildi. Akif, İstiklal Marşı için verilen 500 liralık ödülü ihtiyacı olmasına rağmen kabul etmedi; bu parayı kimsesiz çocuklara ve kadınlara meslek öğreten bir hayır vakfına ve şehit ailelerine bağışladı. Bununla birlikte Mehmet Akif Ersoy İstiklal Marşı’nın Türk milletine ait olduğunu belirterek onu Safahat’ına da almadı.

Milli şairimiz, kendisine sahip çıkacak en son insan kalıncaya kadar bağımsızlığımızın sembolü olan ay yıldızlı bayrağımızın sonsuza kadar yaşayacağını vurgulayarak başlıyor marşımıza: “Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.”

Çünkü son bir kişi dahi kalsa, al bayrak göklerde dalgalanır, umut hep var olurdu. Türk milleti bağımsızlık aşkından vazgeçemezdi. Ve şairimiz büyük destanı şu dizelerle bitiriyor: “Hakkıdır; hür yaşamış bayrağımın hürriyet. Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal!”

Akif’in dediği gibi bağımsızlık, iman gücü yüksek onurlu milletimizin hakkıydı. Ezelden beri hür yaşamış bir millet asla tutsak olamazdı, şanlı hilalimiz her daim şafaklarda dalgalanırdı. İstiklal Marşı’mız bağımsızlık inancıyla başlamış, bağımsızlık aşkıyla sona ermiştir.

Ey! Aziz Akif, gök kubbede ezanlarla beraber, ulu şehitlerimizin kanıyla boyanan ay yıldızlı bayrağımızın gölgesinde,  İstiklal Marşı’mız okundukça ismin hep anılacak, ve rahmetle anılacaksın. Ruhun şad olsun…" diye konuştu.

Haber: Şükrü UNCUOĞLU

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...