Hayvanat bahçesi gibi okul

Hayvanat bahçesi gibi okul

Aydın'ın efeler ilçesindeki yedieylül ilkokulu bahçesinde hayvan besleyen öğrenciler hayvan sevgisini küçük yaşta kazanıyorlar.

Aydın’ın Efeler ilçesindeki Yedieylül İlkokulu küçük bir hayvanat bahçesini andırırken, besleme yapan öğrencilere küçük yaşta hayvan sevgisi kazandırılıyor.


Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un 2019 yılında okullarda hayvan beslenmesi yönündeki tavsiyesi üzerine Aydın Yedieylül İlkokulu bahçesinde de ördek ve köpek, okul girişinde süs balıkları, muhabbet kuşları ile okul içerisinde bir anne kedi ve yeni doğmuş yavruları beslenerek bakımı yapılıyor. Her gün hayvanlarla vakit geçiren öğrencilerin hem okullarına olan sevgileri artıyor, hem de besledikleri evcil hayvanların yavrularını sahiplenip evlerinde besleyerek can dostlara yuva oluyor. Okul Müdürü Selim Çakmak başta olmak üzere idareciler ve öğretmenler de hayvanlara en az çocuklar kadar ilgileniyor. Okulda teknisyen olarak görev yapan Murat Arıcan ve İngilizce Öğretmeni Suzan Akgün ise kedilerin mama ihtiyaçları için öğrenciler ve veliler arasında bir kampanya düzenleyip, mama desteği sağlıyor. "Öğrenciler hayvanları severek ilgi gösteriyorlar"


Okul öğrencilerinden Çınar Aydın, "Onları sevmeli ve korumalıyız, onlara zarar vermemeliyiz. O yüzden biz de onlara okulumuzda sahip çıktık. Okulumuzdaki hayvanları çok seviyoruz, onlara yemek veriyoruz. Hayvanların bence insanlar gibi mutlu ve rahat yaşamaları lazım. Onları korumalı, sevmeli, yemek ve su bulmalarına yardım etmeliyiz. Ben de hayvanları çok seviyorum. Hep onlara bakmaya geliyorum, hepsine ilgi gösterip onlarla oynuyorum" dedi.


Hayvanları çok sevdiğini ve onları korumamız gerektiğini ifade eden okul öğrencilerinden Filiz Nur Özdemir, "İnsanların da hayvanlara zarar vermelerini istemiyorum. Çünkü onları çok seviyorum. Okulumuzdaki anne kedi ve yavruları hakkında bir kampanya başladık. Yavrulayan anne kedi ve yavrularına mama getirdik. Bizim gibi onlar da bir canlı. Onların yaşam hakları var, insanlar genel olarak hayvanları sevmeli. Kedi ve köpeklere mama, balık ve kuşlara yemler veriyoruz. Okulumuzdaki bütün hayvanları besliyor, onlarla zaman geçiriyoruz" diye konuştu. "Öğrencilerimiz hayvanlar konusunda çok hassas ve duyarlı"


Hayvanlar konusunda çok hassas ve duyarlı davrandıklarını ifade eden İngilizce Öğretmeni Suzan Akgün, "Okulumuz bodrumuna yavrulayan bir anne kedimize yavruları ile birlikte sahip çıktık. Bu canların bakımları ile ile ilgili çalışma arkadaşımız Murat Arıcan ile birlikte bir kampanya başlattık. Amacımız öncelikle minik bir hayvan dostumuza yardımcı olmaktı. İkinci olarak da öğrencilerimize İngilizce dersindeki Hayvanlar Ünitesi kapsamında hayvanlarla birlikte zaman geçirip, empati kurarak, duygusal ve sosyal becerilerini geliştirerek kendilerini geliştirmelerini sağlamaktı. Beklediğimizden çok daha fazla mama geldi. Neredeyse kedi dostumuzun bir yıllık mama stoku sağlanmış durumda. Öğrencilerimiz hayvanlar konusunda çok hassas ve duyarlılar. Hayvanları sevip onlara sevgi göstermelerinin yanı sıra günlük bakımlarında da istekliler. Severek hayvanların bakımlarını yaparak onlarla ilgileniyorlar. Hayvan sevgisini çocuklara aşılamak için bu yaşlar çok önemli. Biz de lehimizden geldiğince okul olarak öğrencilerimize son derece hassas ve duyarlı davranıyoruz. Sağ olsunlar onlar da bu emeklerimizin karşılıklarını veriyorlar. Bu güzel tablodan dolayı oldukça mutluyuz" ifadelerini kullandı. "Öğrencilerin davranışlarını olumlu yönde etkiliyor"


Öğrencilerin hayvanlara bu kadar ilgi göstereceğini tahmin etmediğini, ancak zaman içerisinde bu tahmininin çürüdüğünü ifade eden Yedieylül İlkokulu Müdürü Selim Çakmak okulda besledikleri hayvanların yavrularını çocuklara sahiplendirerek projenin evlere kadar yayıldığını belirtti. Çocukların davranışlarında olumlu yönde değişiklikler gözlemlediklerini ifade eden Çakmak, "Milli Eğitim Bakanlığımızın 2019 yılında başlattığı Beceri Tasarım Atölyeleri’nden biri olan Hayvan Bakım Atölyesi’ni okulumuzda kurduk. Bu atölyeyi kurarken okul müdürü olarak bu atölyenin bu kadar ilgi çekeceğini tahmin etmemiştim. Burada çocuklarımızın hayvanları çok sevdiğini, hayvanları severken de çocuklarımızda davranış değişiklikleri olduğunu fark ettik. Bu davranış değişikliğinden en önemlisi merhamet duygularının gelişmesi oldu. Paylaşım yapmayı öğrendiler. Çeşitli hayvan gruplarımız var. Kuşlarımız, balıklarımız, kazlarımız, kedilerimiz ve köpeğimiz var. Bir ara tavşan ve tavuklarımız da vardı. Köpek, kedi, kuş ve balık gibi hayvanlarımız yavruladığı zaman biz öğrencilerimiz bunları evlerinde de beslesinler diye sahiplendiriyoruz. Dolayısıyla bu projemiz evlere kadar da yayıldı" dedi. "Hayvan tür ve sayısını çoğaltmayı hedefliyoruz"


Okulda besledikleri hayvan türü ve sayısın arttırmayı hedeflediklerini kaydeden Çakmak, "Kışın, bu proje boyutunda bir çok öğrencilerimiz ile sokak hayvanları da aç kalmasın diye evlerinin önlerine mama ve su koyduklarını gözlemledik. Ben öğrencilerimle gurur duyuyorum. Bu projeye destek veren öğretmen ve velilerimize de teşekkür ediyorum. Hayvan sevmek insan sevmekle eş değer. Hayvan sever çocukların, insanlara ve büyüklerine daha saygılı davranacaklarına inanıyorum. Bu yüzden bu projemizi daha da geliştirmek ve okulumuzdaki hayvan sayısını çoğaltmak için elimden gelen ne varsa yapmaya hazırım. Biz çocuklar için varız, yeter ki onlar mutlu olsunlar" diye konuştu.

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...