Boybeyi açıklamasını şöyle sürdürdü.
‘’Bilindiği gibi İstanbul’da meydana gelen ve İbrahim Oktugan isimli öğretmenin katledildiği olay bardağı taşırmış ve genel merkezimizin aldığı kararlar gereği tepkimizi ortaya koyduğumuz faaliyetler yapmıştık. 9 Mayıs Perşembe günü ilk derse girmemiş, 10 Mayıs Cuma günü Türk Eğitim Sen olarak ülke çapında iş bırakma eylemi yapmıştık. Eylemin konusu ‘’eğitimcilere şiddete hayır’’ idi.
Eylemlerimize liyakatli okul idarecilerinin gerekli desteği verdiğine ve öğretmenlerimize kolaylıklar sağladığına şahit olduk.
Ancak ‘’bazı okul müdürlerinin’’ eylemlerimizin öncesi ve sonrasında öğretmen arkadaşlarımıza çeşitli zorluk ve sıkıntılar çıkardıkları duyumları alıyoruz. Bu okul müdürlerinin kimlere ve neye hizmet ettiklerini anlamakta güçlük çekiyoruz. Türk Eğitim Sen olarak bu eylemleri eğitim çalışanları adına yaptık ve çokta güzel oldu. Kendileri de eğitim çalışanlarının birer parçası olan ‘’bazı okul müdürleri’’ hangi akla hizmet öğretmenlere zorluk ve sıkıntı çıkarmaktadır. Eğitim çalışanları adına ‘’eğitimciye şiddete hayır’’ eylemlerine katılan, destek olan öğretmenlere zorluk ve sıkıntı çıkarmak tam anlamıyla mobbing ve bir nevi şiddettir. Bu okul müdürleri eğitimcilere şiddeti mi destekliyorlar? Kraldan fazla kralcı gibi davranarak neyi halletmeye çalışıyorlar?
Türk Eğitim Sen olarak eyleme katılan katılmayan bütün öğretmenleri tebrik ediyor, takdirlerimizi sunuyoruz. Sendika yasasına göre iş bırakma hakkımız olduğu için iş bıraktık, görevimizi yaptık ve çok da iyi oldu. Milli Eğitim Müdürlüğüne düşen görev de öğretmenler adına yapılan bu eyleme katılan bütün öğretmenleri en azından tebrik etmek, onlara çıkarılan sorun ve sıkıntıları bertaraf etmek, ‘’bazı okul müdürlerini’’ de uyarmaktır.
Hangi sendikadan olursa olsun ya da sendikasız olsun eyleme katılan hiçbir öğretmen arkadaşımız ilgili kurumlar tarafından mağdur edilmemelidir. Herhangi bir mağduriyet yaşanması durumunda Türk Eğitim Sen olarak öğretmenlerimizin haklarını savunmak asli görevimizdir’’ dedi.
Haber Merkezi
