Kilis Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Av. Şükran Tekçe Kilis Barosu Avukatları ile Kilis Adliye binası önünde 8 Mart Dünya Kadınlar günü münasebetiyle bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Kilis Baro Başkanı Av. Mehmet Taşçının da katıldığı basın açıklamasında
Kilis Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Av. Şükran Tekçe yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi.
Cumhuriyet'in kuruluşunu izleyen ilk on yılda kadınlar Atatürk devrimleriyle başta eğitim, aile ve siyasette eşit haklara sahip olmuştur. Türk kadını bağımsızlık savaşında verdiği büyük mücadeleyle eşit yurttaş konumuna gelmeyi hak etmiştir.
Atatürk de: "Türk kadınına bu hakkın bir lütuf olarak verildiği kanaatinde değiliz. Kimse bu kanaatte olamaz. Bir memleketteki, yurdun her tarafı istilâya uğradığı zaman, kadınlar ateş altında erkeklerle beraber omuz omuza çalışırlar, memleketin geri kalan kısmını korumak ve beslemek için tarlanın kara toprağından yiyecek çıkarmaya çalışırlar, elbette onların yurdun her köşesinde ve her tabakasında söz söylemeye hakları vardır…" diyerek Türk kadının emeğini ve değerini ortaya koymuştur.
Tarih boyunca kadınlar, kadının insan haklarını ihlal eden düzenin değişmesi için mücadele etmiş ve bu mücadeleler sonucunda gerek yasalar gerek uluslararası sözleşmeler bağlamında birçok kazanımlar elde etmişlerdir. 8 Mart ile birlikte de birçok ülkede kadınlar, seçme ve seçilme hakkı kazanmış, eğitim hakları genişlemiş ve iş hayatına katılmışlardır.
Ancak, tüm bu olumlu gelişmelerin yanı sıra ne yazık ki, günümüzde yasalarda kadınlara eşit haklar tanınmış olmasına rağmen Türkiye'de kadına yönelik şiddet ve kadına karşı ailede, eğitimde, istihdamda, siyasette ayrımcılık devam etmektedir.TÜİK verilerine göre de kadınların istihdam oranının erkeklerin yarısından daha az olduğu görülmektedir. Bu ayrımcılığın önlenmesi için öncelikle, kadını eşit ve özgür bir birey olarak görmeyen zihniyetin beslendiği, güç aldığı ortamın sorgulanması yapılmalıdır. Kadınların siyasal, sosyal ve ekonomik alanda eşit olarak yer almasını sağlayacak toplumsal cinsiyet eşitliği politikaları samimiyetle uygulanmalıdır. Türk Medeni Kanunu ve 6284 Sayılı yasa etkin bir şekilde uygulanmalıdır. Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletinde kadının eşit ve özgür bir birey olduğu, devletin tüm kurum ve kuruluşlarınca içselleştirilmelidir. Bu sebeple, hak savunucusu olarak biz avukatlar kadına yönelik her türlü şiddeti ve ayrımcılığı önlemek için mücadelemize devam edeceğimizi bir kez daha belirtmek istiyoruz.
Görüldüğü üzere, 8 Mart en ironik anlatımla, ‘‘kadınlar çiçektir’’ demek değil, güçlü kadınların adalet, eşitlik, hak ve özgürlük mücadelesinin ve tarihin ta kendisidir.
Kilis Barosu Kadın Hakları Komisyonu avukatları olarak; Cumhuriyet Devrimleri ve Kadınların uzun mücadelesi sonucunda elde edilen kadın hak ve kazanımlarından kayba neden olacak her türlü söylemin, girişimin karşısındayız. Kadına karşı şiddetin ve ayrımcılığın tamamen ortadan kalktığı, kadının eşit ve özgür bir birey olarak varlığını sürdürdüğü 8 Martlar için; mücadelemizi ve dayanışmamızı sürdüreceğimizi kamuoyuyla saygılarımızla paylaşıyor, toplumun tüm kesimini mücadelemize destek olmaya davet ediyoruz.Yaşamın her alanında eşsiz bir rol üstlenerek emeğini, gücünü ve sevgisini ortaya koyan tüm kadınlarımızın 8 Mart ‘‘Dünya Emekçi Kadınlar Günü’’ kutlu olsun" dedi. Haber: İbrahim Güneş